Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
# Sosyal Bilimlerin Tanımı I # Sosyal Bilgilerin Tanımı # Sosyal Bilimler-Sosyal Bilgiler İlişkisi # Sosyal Bilgiler Dersinin Kapsamı # Sosyal Bilgiler Programı # Sosyal Bilgiler Programının Temel Yaklaşımı # SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ İLE İLGİLİ TEMEL İLKELER # 1- Eğitimde Sosyal Bilgilerin Yeri ve Önemi # 2- Sosyal Bilgiler Öğretiminin Amaçları # Genel Amaçlar: # a)Vatandaşlık görevleri ve sorumlulukları yönünden: # b) Toplumda insanların birbirleri ile olan ilişkileri yönünden: # c) Çevreyi, yurdu ve dünyayı tanıma yetenekleri yönünden: # ç) Ekonomik yaşama fikrini ve yeteneklerini geliştirmek yönünden: # Sosyal Bilgiler Programlarında yapılan son değişiklikler sonucunda genel amaçlar şu şekilde sıralanmıştır: # 3- Sosyal Bilgiler Öğretiminin Hedef ve İlkeleri # 4- Sosyal Bilgiler Öğretim Yöntemleri Dersinin Amaçları # 5- Sosyal Bilgiler Öğretiminde Sosyo-Ekonomik Faktörler # BİBLİYOGRAFYA
Sosyal Bilimler: (İnsan bilimleri) İnsanları ve toplumu ilgilendiren konuları içeren dallar.
Örn: Sosyoloji, psikoloji, tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi.
İnsanın, çeşitli etkileşimlerle oluşturduğu toplumsal ve doğal olmak üzere iki çevresi vardır. Bu sebeple temelde bilimi iki ana başlık altında toplamak mümkündür: İnsanın, doğa ve fizikî dünya ile olan ilişkisini inceleyen doğa bilimleri ile diğer insan ve insan grupları ile olan ilişkilerini inceleyen Sosyal Bilimler. Bu temel bilimlerin kendi içerisinde farklı ama az çok ilişkili alanları bulunmaktadır.
Sosyal Bilimler, insan tarafından üretilen gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi Sosyal Bilimler, insan tarafından oluşturulan gerçekle uğraşmaktadır. İnsan tarafından oluşturulan gerçek, toplumsal olgular kişinin diğer kişi ve kurumlarla etkileşimi sonucu oluşanlar olarak ele alınabilir.
Sosyal Bilimler, çok geniş anlamda insanlar arası ilişkileri inceler ve genel olarak insan davranışlarıyla ilgilenen disiplinleri içerir. Sosyal Bilimlerin konusu, gruplar içinde oluşan insan etkinliği, amacı ise; beşeri anlayışın gelişmesidir.
Sosyal Bilimlerin temel amacı birbirine bağımlı, global bir dünyada, kültürel farklılıkları olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak, kamu yararına bilgiye dayalı, mantıklı kararlar verebilme yeteneği geliştirmek için genç insanlara yardımcı olmaktır. Sosyal Bilimlerin değişimi ve sürekliliği inceliyor olması, bireyi toplumsallaştırma amacı güden eğitimde, Sosyal Bilimlerin etkin bir yer kazanmasına yol açmış ve eğitimin, hem bir sosyal bilim dalı hem de Sosyal Bilimlerin uygulama alanı durumuna gelmesi "Sosyal Bilgiler" kavramını meydana getirmiştir.
Detay:
psikoloji, sosyoloji, sosyal antropoloji, tarih ve siyaset bilimi sos- yal bilimler ya da insan bilimleri grubuna girerler. bu bilimlerin ortak özellikleri insan davranışını çeşitli yönleriyle ele almalarıdır. örneğin psikoloji tek tek bireylerin davranışı üzerinde dururken, sosyoloji sosyal grupların davranışları üzerinde durur. sosyal bilimlerin konusunu anlamak için insan davranışını anlamak gerekir. çünkü sosyal bilimler, insanı fiziksel ve biyolojik yönden değil "davranışlar" yönünden ele almaktadır. insan davranışları değerler, inançlar, istekler, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlar, kültürel normlar, eğitim, alışkanlıklar gibi genel unsurlarca belirlenir. öyleyse sosyal bilimler, insan davranışının bu unsurlarca nasıl yönlendirildiğini veya etkilendiğini anlamaya yönelik bir çalışmadır.
insanlar benzer fiziki çevrede yaşıyor olsalar bile bu fiziki çevrede bulunan nesnelere veya varlıklara farklı anlamlar verebilirler. örneğin, birçok insan için kartal sadece bir kuş olarak algılanırken, bir klan grubu için kutsal bir varlık olarak görülebilir. totemi kartal olan bir klan toplumu için kartal sadece sıradan bir kuş değil, klanın üyelerinin tapındığı ve onların davranışlarını belli şekilde etkilediği olağanüstü bir varlıktır. demek ki, insan davranışlarını anlamak ve açıklamak için ona etki eden her çeşit unsuru tanımak ve bilmek gerekir.
sosyal bilimlerin inceledikleri konular itibariyle evrensel değerler taşımalarının mümkün olmayacağını, bu nedenle sosyal bilimlerde genelleme yapmanın zor olacağını söylemiştik. max weber’ e göre genellilik sadece doğa bilimleri için arzu edilen bir özelliktir. sosyal bilimlerde bir bilimsel ifade ne kadar genelse o oranda içerikten yoksundur. çünkü her sosyal grup ayrı bir gerçekliktir. bir sosyal grupta elde edilen bulgular daha çok o gruba ait gerçekliklerdir. ancak zaman zaman bilim adamları belli toplumlarda elde edilen bilgileri veya olguları diğer toplumları da içine alacak şekilde genelleme eğilimine girmişlerdir. bazen de bir topluma ait kavram ve değerlerle başka toplumlara ait değer ve olguları açıklamaya çalışmışlardır. c. w. mills bu gerçeği şöyle dile getirmektedir: sosyal bilimlerin ele aldığı değerler, batının sosyal hayatında ortaya çıkmış değerlerdir. diğer sosyal gruplardaki sosyal bilimlerin kavramları batıdan ithal edilmiştir [1]. mesela bizde “aile”, baba-anne ve çocukları, içine alan biyolojik ve sosyolojik bir gerçekliği ifade eder. ancak, evdeki devamlı çalışanlarda aileden sayıldığı gibi bazen bağlı olduğumuz sülaleyi ya da erkeğin hanımını ifade etmek içinde aile kavramını kullanırız. diğer yandan insan kavramı da bizde farklıdır. mesela batıda insan alet kullanabilen ve yapan havyanken, bizde insan allah’ın yarattığı yeryüzündeki en değerli yaratılandır. ayrıca “insanı kâmil” ya da “adam olmak” kavramı bizim kültürümüze has kavramlardır.
aynı gerçeği ş. mardin şu ifadelerle dile getirmektedir: "gelişmekte olan ülkelerin önemli toplumsal özelliklerinden biri, aydınlarının bütün diğer toplum unsurlarından önce batı çağdaş düşüncesini öğrenmesidir. gelişmekte olan ülkenin aydını, böylece bir taraftan kendi kültürünü geri bulmaya başlar ve halk ile bağlarını koparırken, diğer taraftan yeni bir toplum düzenine ihtiyacı şiddetle hisseder”. bu anlayıştaki bilim adamları daha çok "toplum mühendisleri" olarak nitelendirilirler. oysa bilim adamının esas amacı sosyal hayatı değiştirmek değil, onu anlamak ve açıklamaktır. sosyal hayatı değiştirmeye yönelik her uğraş bir değer yargısı taşır.
bilim adamının amacı değer üretmek değildir. bu nedenle bazıları toplum mühendisliği kavramına eleştirel bir gözle bakarlar. c. w. miıls kendi sosyal bilim anlayışını "toplumsal sorunlar üzerinde duruyor gibi görünüp de ’metodolojik’ bir örtü altında bürokratik tekniklerden ibaret bir sosyal bilimcilikten başka bir şey yapmayanların anlayışından bütünüyle farklı" bir anlayış olarak niteler. demek ki sosyal olaylar, ne doğa bilimleri yöntemiyle ne de bir mühendis bakış açısıyla anlaşılamaz ve açıklanamaz.
sosyal bilimlerde açıklama yöntemi doğa bilimlerindekinden de farklıdır. ancak daha önce de ettiğimiz gibi doğa bilimlerinden sosyal bilimlere uyarlanan doğalcı (naturalist) yaklaşım uzun süre sosyal bilimlerde egemen olan açıklama modeli olmuştur. bu anlayışa göre bir sosyal olayın bilimsel açıklamasını vermek, tıpkı doğa bilimlerinde olduğu gibi, genel yasa veya yasalara dayanarak söz konusu olayın gerçekleşme koşularını da göz önünde bulundurarak tümdengelimsel bir yolla çıkarım yapmaktır.
dikkat edilirse genel yasalara dayanarak bir sosyal olayı açıklamak sosyal bilimlerde istisnası olmayan yasaların varlığını kabul eder. oysa sosyal bilimlerde istisnası olmayan yasaların varlığını kabul etmek oldukça tartışmalıdır. hatırlanacağı gibi sosyal bilimlerde, doğa bilimlerinde olduğu gibi genelleme yapmanın oldukça güç olduğunu söylemiştik. her olayın kendine özgü şartları olabilir. örneğin, sosyal bilimci gelir ve eğitim durumu düşük, genç yaşta evlenmiş, kadının erkeğe oranla daha fazla geliri olan, oldukça farklı sosyal gruplardan gelen evli çiftlerde boşanma riskinin yüksek olduğunu gözlemleyebilir. ancak boşanma riski yaratan şartlara bakarak bir çiftin neden boşandığını her zaman doğru bir şekilde açıklayamayız. bunun için o çifte özgü koşulları bilmek gerekir. bunun içinde çiftlerin sadece fiziki ve sosyal şartlarını değil, onların iç dünyalarını da anlamak gerekir. demek ki, sosyal olayların çok nedenli olmaları onların doğalcı bir yaklaşımla açıklanabilmelerini engellemektedir.
yorumcu yaklaşıma göre ise sosyal bilimin amacı davranışların ve sosyal ilişkilerin anlamını anlamak, metodu ise yorumlamaktır. çünkü bu anlayışa göre, sosyal fenomeni oluşturan kurumlar, aktiviteler, davranışlar özü gereği anlamlıdırlar. bu nedenle sosyal fenomen, onu ger- çekleştiren kişilerin görüş noktasından hareketle anlaşılmalı ve açıklanmalıdır. bir başka deyişle, anlamak ve açıklamak sosyal grubun veya bireyin iç dünyasına girmekle olur. oysa doğa bilimlerinde bir nesnenin iç dünyasına girme diye bir şey söz konusu değildir. özetle, yorumcu yaklaşım sosyal bilimlerin hem konusunun, dolayısıyla, hem de metodolojisinin doğa bilimlerinden farklı olduğunu vurgulamaktadır.
sosyal bilimlerde kısmen yaygın olan bir başka anlayış da eleştirel yaklaşımdır. daha çok marksist gelenek içerisinden gelen bu yaklaşımcılara göre, sosyal bilimlerin amacı sadece sosyal olayları anlamak değil, sosyal grubu istendik yönde değiştirmek için soysal olayları eleştirmektir. dikkat edilirse eleştirel yaklaşım değer yüklü bir metodoloji özelliği göstermektedir.
________________________________________
[1] mills, c. w., toplumbilimsel düşün (ü. oskay), ankara, 1979, s. 274.
Sosyal Bilgiler; tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi gibi günümüzde ilköğretim okullarında yer alan ancak Sosyal Bilimler denilen sosyoloji, ekonomi, siyaset, psikoloji, antropoloji, hukuk, eğitim v.b disiplinlerden seçilerek ilköğretim yaşındaki öğrencilerin düzeyine uygun, daha somut ve daha yakın özelliklere sahip duruma getirilen konular içermektedir.
A.B.D'de Sosyal Bilgiler eğitimi alanında en etkin kurumlardan biri olan A.B.D Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi (NCSS)'ne göre Sosyal Bilgiler; sosyal bilim alanlarını insan şeref ve haysiyetini korumak amacı ile oluşturulan demokratik bir toplumda bireyin rolünü inceleyen sosyal olayları ve insan ilişkilerini irdeleyen faaliyet alanlarını kapsamaktadır.
Sosyal Bilgiler, bütün çeşitlilikleriyle yeryüzüne bağlı olayları tanıtan, bunların oluş sebeplerini açıklayan, vatandaşlık hak ve ödevlerinin, sorumluluklarının neler olduğunu belirten, kısaca insan ve onun sosyal ve fizikî çevresiyle geçmişte, günümüzde ve gelecekteki etkileşimini ortaya koyan bilgilerdir. Sosyal Bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma sureci ve bunun sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlanabilir. Toplumsal gerçek denildiğinde, toplumsal hayatı düzenleyen her türlü etkinlik akla gelebilir. İnsanın hayatında kullandığı ve zorunlu olan, onun daha kolay, rahat, mutlu yaşamasını kendini gizli yetenekleri doğrultusunda geliştirip, gerçekleştirmesini sağlayan tüm toplumsal olgular ve ilişkiler bu kavramın kapsamı içine girebilir. Bir bakıma tüm Sosyal Bilimler felsefe ve diğer etkinliklerin kesiştiği bir alan olarak düşünülebilir.Aşağıdaki şekil bu durumu daha net görmemizi sağlayacaktır. Gerçekte Sosyal Bilgiler, eğitim alanının yarattığı bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan, Sosyal Bilimler alanındaki kavramsal ve bilimsel gelişmelerin eğitim süreci İçinde ele alınarak bireyin toplum içinde gelişmesini, yetiştirilmesini amaçlar. Sosyal Bilgiler; tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi (vatandaşlık) gibi günümüzde ilköğretim programlarında yer alan, ancak gerçekte Sosyal Bilimler denilen sosyoloji, ekonomi, psikoloji, antropoloji v.b. gibi disiplinlerden seçilerek o yaşlardaki öğrencilerin düzeyine uygun, daha somut ve daha yakın özelliklere sahip duruma getirilen konuları içerir. Temel kültür öğelerini, birçok alandaki çalışmalardan sağlanan bulgulardan, disiplinler arası bir yaklaşımla seçilip yoğrularak oluşturulmuş bilgileri içinde bütünleştiren, ilköğretim düzeyinde (bilişsel, duyumsal) ve çocuğun küresel algılama özelliğine uygun durumuna getirilmiş bir derstir.
İnsanların ve toplumların sürekli bir değişim içinde olmaları, onları karmaşık sorunlarla karşı karşıya getirir. Toplum içinde yaşayan bireylerin ihtiyaçları ile toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada bireylere gerekli bilgi ve becerileri kazandırmada Sosyal Bilimlere önemli görevler düşmektedir. Sosyal Bilimlerin değişimi ve sürekliliği inceliyor olması bireyi toplumsallaştırma amacı güden eğitimde Sosyal Bilimlerin etkin bir yer kazanmasını sağlamış ve Sosyal Bilgiler kavramını meydana getirmiştir.
Sosyal Bilimler ile Sosyal Bilgiler arasında kesin bir ayrım yapmak mümkün değilse de eğitim ve öğretim açısından her iki kavram farklı olarak ele alınmaktadır. Amaç, metot ve içerik bakımından farklı özelliklere sahiptirler.
Sosyal Bilimleri insan tarafından üretilen gerçekle kanıtlanmaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlamıştık. İnsan tarafından oluşturulan gerçek, toplumsal olgular, kişi ve kurumlarla etkileşimi sonucu oluşanlar olarak ele alınabilir. Toplumsal yaşamı düzenleyen ilkeler Sosyal Bilgilerin konusu olabilir, fakat her sosyal bilimin kendi özel ilke ve önermeleri Sosyal Bilgilerin kapsamına girmeyebilir.
Sosyal Bilgiler dersinde olguların bir bütün içinde verilmesi ilköğretim çağındaki çocuğun zihinsel gelişiminin tümden gelimden tüme varıma doğru oluşu Sosyal Bilgilerde kullanılan öğretme yöntemleri öğrenciye kazandırılacak hedef davranışların niteliğinden dolayı ve bilim dalında meydana gelen gelişmeleri öğrenciye öğretmek olası olmadığında sadece onun seviyesindeki bilgiler, Sosyal Bilimlerin bileşkesi olarak sunulmalıdır.
Sosyal Bilgilerde bireyin sosyal ve fiziki çevresi ve bu çevre ile olan ilişkileri incelenirken gerekli olan yerlerde bireyin seviyesinde olmak üzere tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgisi dışında diğer Sosyal Bilimlere de girilebilir. Örneğin "aile içinde geçimimizi nasıl sağlıyoruz?" dediğimiz zaman öğrenci seviyesinde ekonomi alanına girilmiştir.
Sosyal Bilgiler, konu ve temaların öğretilmesinde, Sosyal Bilimlerden daha çok kullanılır ve özellikle vatandaşlık eğitimine ağırlık vererek, ilköğretim çağında gerçekleştirilir. Sosyal Bilgiler kapsamında ağırlık, disiplinler arası ve bütünleştirilmiş bir eğitim programı yoluyla vatandaşlık kavramının geliştirilmesine verilmiştir. Sosyal Bilimler ise ayrı ayrı disiplinler olarak öğretilir ve öğretim, ortaöğretim (lise) ve üniversitelerde gerçekleştirilir. Sosyal Bilimler, insan ilişkilerini incelerken, Sosyal Bilgiler, bir okul eğitim programı olup, demokratik düzende vatandaşlık eğitimi programının bir bölümü olarak, insan ilişkileri konusu üzerinde durmaktadır. Bundan da anlaşılacağı gibi, Sosyal Bilgilerin temelini Sosyal Bilimler oluşturmaktadır. Program yönünden Sosyal Bilgiler kavramı ise, Sosyal Bilimlerden alınan muhtevaya dayanarak oluşturulan üniteleri ihtiva eden programı belirtmek için kullanılmaktadır. Kısacası, Sosyal Bilgiler, öğretim amacıyla Sosyal Bilimlerden seçilmiş ve basitleştirilerek düzenlenmiş konulardır.
Sosyal Bilgiler, eğitim alanının meydana getirdiği bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan Sosyal Bilimler alanındaki kuramsal ve bilimsel gelişmelerin eğitim süreci içinde ele alınarak bireyin toplum içinde gelişmesini, yetiştirilmesini amaçlar. Sosyal Bilgilerin temelini Sosyal Bilimler oluşturur. Sosyal Bilgiler, öğretim amacıyla Sosyal Bilimlerden seçilmiş ve ilköğretim düzeyindeki öğrencilere yönelik düzenlenmiş konulardır.
Sosyal Bilgiler dersi toplumların geçmiş, günümüz ve gelecekteki politik, ekonomik, kültürel ve çevresel sorunlarını ve bunların çözümüne yönelik eğitim ve öğretimi ön plana alır. İlköğretim seviyesinde Sosyal Bilgiler öğretiminin özel bir yeri vardır. Sosyal Bilgiler öğretimi, günümüzdeki sorunların temellerinde yer alan olumsuzlukların tarihsel boyutunu gösterip geleceği daha iyi planlamaya imkân verir. Bu anlamda öğrencilerin ilerideki yaşantılarından sosyal, ekonomik ve siyasi kurumlara katılımıyla ilgili sorunlarını çözmelerine yardımcı olur.
Sosyal Bilgiler, eğitim alanının oluşturduğu bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan Sosyal Bilimler alanındaki kavramsal ve bilimsel gerçeklerin eğitim süreci içinde ele alınarak bireyin toplum içinde gelişmesini, yetiştirilmesini amaçlamaktadır.
Sosyal Bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bunun sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlandığı için, toplumsal gerçek denildiğinde, toplumsal hayatı düzenleyen her türlü etkinlik akla gelebilir. İnsanın hayatında kullandığı ve zorunlu olan, onun daha kolay, rahat, mutlu yaşamasını kendi gizli yetenekleri doğrultusunda geliştirip, gerçekleşmesini sağlayan tüm toplumsal olgular ve ilişkiler bu kavramın içine girebilir. Bir bakıma tüm Sosyal Bilimler felsefe ve diğer etkinliklerin kesiştiği bir alan olarak düşünülebilir.
Yukarıda da görüldüğü gibi Sosyal Bilgiler çeşitli alanlardan özet olarak seçilmiş, öğrencilerin seviyelerine göre sadeleştirilmiş konuları kapsamakta ve öğrencileri etkin ve üretken bireyler olarak hayata hazırlamaya çalışmaktadır. Sosyal Bilgiler, disiplinler arası ve çok disiplinli bir alandır. Bu nedenle Sosyal Bilgilerin iki temel ayırıcı özelliği vardır. Bunlar: vatandaş yeterliklerini kazandırmak için olması; bütüncül, disiplinler arası bir alan olmasıdır.
İlköğretim okullarının 4., 5., 6., 7., 8. sınıflarda uygulamaya konulan Sosyal Bilgiler Dersi Programı, 1998 yılının nisan ayında yayınlanan 2487 sayılı Tebliğler Dergisi ile yürürlüğe konulmuştur. Talim Terbiye Kurulu Sosyal Bilgiler dersi öğretim programını, Milli Tarih ve Milli Coğrafya dersi programına göre haklı bir şekilde sunmuştur. Sosyal Bilgiler dersi öğretim programı ana başlıklara ayrılarak ve detaylandırılarak, öğretmene planlama, amaç yazma, hedef belirleme ve ders işleme tekniği açısından kolaylık sağlayacak tarzda genişletilmiştir. İlgili Tebliğler Dergisinde program sunumu şu ana başlıklarda toplanmıştır:
a) Türk Milli Eğitiminin amaçları (1739 sayılı kanuna göre)
b) Programın uygulanması ile ilgili amaçlar
c) Genel amaçlar
d) Özel amaçlar
e) Atatürkçülükle ilgili konuların yer alacağı üniteler
f) Sosyal Bilgiler dersinde kullanılacak araç ve gereçler.
Eylül 2005 tarihli ve 2576 sayılı Tebliğler Dergisi'nin konumuzla ilgili olan 21. maddesi şu şekildedir (Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları ve Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik): "Sosyal etkinlik kapsamında yakın çevre, yurt içi ve yurt dışına gözlem-inceleme-araştırma veya kültürel, turizm ve ziyaret amaçlı geziler düzenlenebilir."
Bugün okullarımızda okutulan Sosyal Bilgiler dersinde; tarih, coğrafya, vatandaşlık konuları ağırlıklı bir şekilde yer almaktadır, ama bu yer alma bireyin sosyal ve fiziksel çevresinin ve bu çevre ile olan ilişkisinin incelenmesinde doğal olarak bu üç ders konularından bazılarının ele alınması biçimindedir. Yoksa var olan konuların birleştirilmesi şeklinde değildir.
Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde önemli olmakla beraber iletişim imkânlarının küçülttüğü dünyamızda en önemli faktör haline gelmiştir. Çağımızda tartışılmaz üstünlük, bilgiyi üreten ve bilgiyi kullananlarındır. Bilginin kazanılmasında, kullanılmasında ve donanımlı insan gücünün yetiştirilmesinde de en önemli görev eğitimi sistemimize düşmektedir. Bu anlayış doğrultusunda Sosyal Bilgiler Programı:
1-Her öğrencinin birey olarak kendine özgü olduğunu kabul eder.
2-Öğrencilerin gelecekteki yaşamlarına ışık tutarak, bireylerden beklenen niteliklerin geliştirilmesine duyarlılık gösterir.
3-Bilgi, kavram, değer ve becerilerin gelişmesini sağlayarak, öğrenmeyi öğrenmenin gerçekleşmesini ön planda tutar.
4-Öğrencileri düşünmeye, soru soramaya ve görüş alışverişi yapmaya özendirir.
5-Öğrencilerin fiziksel ve duygusal açıdan sağlıklı, mutlu bireyler olarak yetişmesini amaçlar.
6-Milli kimliği merkeze alarak, evrensel değerlerin benimsenmesine önem verir.
7-Öğrencilerin kendi örf ve âdetleri çerçevesinde ruhsal, ahlakî, sosyal ve kültürel yönlerden gelişmesini hedefler.
8-Öğrencilerin haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarının bilincinde olan ve yerine getiren bireyler olarak yetişmesini amaçlar.
9-Öğrencilerin sosyal sorunlara karşı duyarlı olmasını sağlar.
10-Öğrencilerin öğrenme sürecinde deneyimlerini kullanmasına ve çevreyle etkileşim kurmasına imkân sağlar.
11-Her öğrenciye ulaşabilmek için öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerindeki çeşitliliği dikkate alır.
12-Periyodik olarak, öğrenci çalışma dosyalarına bakılarak öğrenme ve öğretme süreçlerinin akışı içerisinde değerlendirmeye imkân sağlar.
Sosyal Bilgiler ilköğretimin temel derslerinden biridir. Eğitim öğretim programlarının yapısına bağlı olarak bireyin sosyalleşmesi, milli ve evrensel kültürün tanınmasında Sosyal Bilgiler dersinin ve öğretiminin yeri tartışılmaz.
İlköğretim okullarında, sosyal davranış bilgilerine ağırlık veren Sosyal Bilgiler, ülkemizdeki ve başka ülkelerdeki hayat şekillerini inceler. Bununla birlikte bireyin incelenmesi, onun sosyal ve fiziki çevresiyle etkileşimi ve bu etkileşim dünkü ve bugünkü şekilleri gözden geçirilir. İnsanın toplumda yasayış ve davranışları, yani insanın temel ihtiyaçları ve bunları gidermek için yapılan işleri ve kurduğu kuruluşlar üzerinde durulur. Aynı zamanda insanların sosyal kurumlarla, eşya ile önemli olan ilişkileri, örf ve âdetler, değerler, yasayış biçimindeki değişmeler, insanın sosyal problemleri çözmek için gösterdikleri gayretleri özellikle göz önünde tutulur.
Sosyal Bilgiler dersinde, öğrenciyi bilgi kaynaklarına başvurmaya ve buldukları bilgileri karşılaştırmaya ve bunlardan sonuçlar çıkarmaya olanak sağlayan anlatım araçlarına yer veren yöntemlere gerek vardır. Bu derste anlatma yöntemi, zaman zaman geçerli olsa da, en az düzeye indirilmelidir. Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde, öğretmen, öğrencilere ders anlatma yerine, öğrencilerin konuların kendi kendilerine hazırlamalarına yardım eden bir rehber konumuna geçmiştir.
Sosyal Bilgiler öğretimine rehberlik eden üç yaklaşım vardır:
a- Vatandaşlık Bilgisini Aktarma Olarak Sosyal Bilgiler: Sosyal Bilgiler öğretimi ile ilgili en eski yaklaşımdır. Bu yaklaşımda Sosyal Bilgilerin temel amacı öğrencilere kültürel mirası aktararak, onların iyi bir vatandaş olmalarını sağlamaktır. Kültürel miras aktarılırken, öğrencilere geçmişteki bilgiler ve olgular, temel toplumsal kurumlar, değerler, inançlar kazandırılmaya çalışılır.
b- Sosyal Bilimler Olarak Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre, iyi vatandaş yetiştirmek için öğrencilere, Sosyal Bilimlerle ilgili disiplinlerdeki bilgi, beceri ve değerler kazandırılmalıdır. Bu yaklaşım genellikle konu alanı merkezli programlarda kullanılır.
c- Yansıtıcı İnceleme Alanı Olarak Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre, Sosyal Bilgiler öğretiminin amacı, öğrencilerin bireysel ve toplumsal problemleri tanımlama, analiz etme ve karar verme süreçlerini geliştirmektedir. Yansıtıcı inceleme, öğrencilerin bu becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Bu yaklaşımda Sosyal Bilgilerin belli bir kapsamı yoktur. Çağdaş sorunlar çalışmanın temelini oluşturur.
Sosyal Bilgiler öğretimi sırasında öğretmenler bu üç yaklaşımdan birini tercih edebilirler. Ancak son yıllarda eğitimciler, Sosyal Bilgiler öğretiminde bu üç yaklaşımdan da yararlanmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle, Sosyal Bilgiler öğretiminde toplumun kültürel mirası, Sosyal Bilimlerle ilgili disiplinlerden yararlanılarak öğrencilere aktarılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca öğrencilerde düşünme ve karar verme becerisi geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Bir eğitim ve öğretim programı olarak Sosyal Bilgilerin belli başlı özellikleri şunlardır:
a-Sosyal Bilgiler bir vatandaşlık eğitim programıdır.
b-Bu programın içeriği, -teorik olarak- disiplinler arasıdır; Sosyal Bilimlerden aldığı konulan entegre eder. Bir toplumun tarih ve kültürüne ilişkin temel bilgileri; sosyal ve bireysel konularla ilgili kavram ve temaları kapsar.
c-İçeriğini aldığı Sosyal Bilimlerin yöntemlerini kullanır.
d-Etkili bir Sosyal Bilgiler programı, her zaman, bireyin sosyal problemleri çözebilmesi için gerekli olan düşünme ve karar verme becerilerini geliştirmeyi amaçlar.
Her bilim dalında olduğu gibi Sosyal Bilimlerde de, bireylerin ihtiyaçları ile toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada insanlara gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazandırma konusunda büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu anlamda Sosyal Bilgiler, bu sorumlulukları yerine getirme konusunda disiplinler arası ve çok yönlü bir yaklaşım izleyerek, kişilere bilgi edinme yollarını ve belli becerileri kazandırma amaçlarına öncelik vermektedir.
Sosyal Bilgiler de öğretim olarak ise öğrencinin aktif olabileceği ve yaşamda kullanılabileceği şekilde öğrencinin birden fazla duyu organına da hitap edecek şekilde olmalıdır. Eğitimde görsel ve işitsel araçlar, öğrenmenin kalıcı izli olmasını sağlaması açısından çok önemli görülmektedir. Eğitim ve öğretim etkinliği ne kadar çok duyu organına hitap ederse, öğrenme olayı da o kadar iyi ve kalıcı izli olmakta, unutmada o kadar geç olmaktadır. Eğitim araçları, eğitim ve öğretim etkinliklerinin daha verimli olmasını sağlamak için öğretmen ve yetiştiricilere en büyük yardımcıdır. Öte yandan araçlar ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar, uygun olarak kullanılmadıkları zaman yararlı olamazlar. İlköğretim Sosyal Bilgiler derslerinde öğrenci derse aktif olarak katılmalıdır; çünkü tüm duyu organlarını kullanarak öğrenme ortamına katılan öğrenci daha kolay öğrenebilir ve öğrendiklerini çok daha kolay hatırlayabilirler.
Sosyal Bilgiler kavramı çok çeşitli tanımlanmak beraber Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan 2004-2005 yılı program çalışmalarında, komisyon tarafından şu şekilde tanımlanmıştır: "Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi Sosyal Bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir."
Bu bağlamda Sosyal Bilgiler dersi, demokratik değerleri benimsemiş vatandaşlar olarak öğrencilerin içinde yaşadığı topluma uyum sağlamalarını ve öğrencilere bu bilgi birikimini hayata geçirebilecek donanımlar kazanmayı amaçlamaktadır.
Sosyal Bilgiler, ilköğretim okullarında sosyal davranış bilgilerine ağırlık veren bir ders veya öğretim programıdır. Sosyal Bilgiler programı, özellikle vatandaşlık eğitimine katkıda bulunacak şekilde tasarlanmışken, eğitim programlarının yapısına bağlı olarak Sosyal Bilgiler dersi, demokratik bir sistem içinde etkin bir vatandaşlık eğitimini bilimsel ve çağdaş bir yaklaşımla gerçekleştirme amacına yönelik olarak hazırlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal programı 1924 yılında başladığında, ilköğretim bütün bireyler için zorunlu hale getirilmiştir. Program 1926 yılında karma eğitim, öğrenci merkezli yaklaşımlar ve millilik prensiplerine dayalı olarak revizyondan geçirilmiştir. Beşinci Milli Eğitim Şurası (MEŞ) 1948 programından kaynaklanan problemleri tartışmak üzere toplanmıştır. MEŞ'in çalışmaları öğrenci merkezli yaklaşımları, öğrenci sosyal etkinliklerini ve öğretmen otoritesine daha az müdahaleyi desteklemektedir. MEŞ'in kontrolünde yapılan çalışmalar yoluyla ilkokulların ikinci devresine yönelik olarak tarih, coğrafya ve vatandaşlık dersleri Sosyal Bilgiler ismi altında toplanmıştır.
Ülkemizde 1968 programından önce Sosyal Bilgiler öğretim programına giren konuların önemli bir kısmı "tek disiplinli program" desenine göre oluşturulmuş tarih ve coğrafya derslerini kapsar. 1968 ilkokul programı ile bu uygulama kaldırılmış, ilkokul ve ortaokul programlarında disiplinler arası ve çok disiplinli yaklaşımlara göre yapılandırılan Sosyal Bilgiler dersine yer verilmiştir.
1980'li ve 1990'lı yıllardan sonra Sosyal Bilgiler uygulaması ilkokul kademesiyle sınırlandırılmış, ortaokullar ikinci kademesine ait programa tek disiplinli desene uygun Milli Tarih ve Milli Coğrafya dersleri konulmuştur. 1998'de yürürlüğe giren ilköğretim Sosyal Bilgiler ders öğretim programında ise ilk sınıflardaki üniteler, genellikle disiplinler arası desene, diğer kısmı ise çok disiplinli desene uygun olarak hazırlanmıştır. 1998 ilköğretim programının II. kademesine ait birçok ünitesi, çok disiplinli program desenine göre hazırlanmıştır.
Sosyal Bilgiler de bireyin incelenmesi, onun sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşimi ve bu etkileşimin geçmiş, şimdi ve gelecek açısından gözden geçirilmesi ile karşılaşırız. Böylece bu derste öğrenci, normal gelişme sürecinde yaşama yollarını öğrenirken, insanların birbirleriyle olan ilişkileri üzerinde de durur. İnsan-insan ve insan-toplum ilişkileri Sosyal Bilgilerin en çok önem verdiği konulardandır.
Sonuç olarak sosyal bir varlık olarak insanın, sosyal fonksiyonlarını yerine getirmesinde, toplumsal sorunlara çözüm bulmasında, yaşanabilir bir dünyanın meydana getirilmesinde Sosyal Bilgiler dersinin eğitimdeki yeri ve önemi büyüktür.
Eğitim kurumlarının en önemli işlevlerinden biri de, öğrenciyi iyi bir vatandaş/birey olarak yetiştirmektir. Eğitim kurumları bu işlevi, öğrencinin toplumsallaşmasını, içinde yaşadığı toplumun kültürünü, tarihini, yaşadığı sosyal ve fiziksel çevreyi, ait olduğu toplumdaki kurum ve kuruluşları tanımasını sağlayarak toplumdaki rollerinin ve statülerinin gerektirdiği davranışları, toplumun kendisine sağladığı imkânları ve bunlardan yararlanma yollarını kazandırarak yerine getirir. İşte, ülkemizde ilköğretim okullarındaki Sosyal Bilgiler dersi yukarıdaki işlevleri sağlamaya yönelik olarak okullarımızda okutulmaktadır.
İlköğretim okullarındaki Sosyal Bilgilerin genel amacı, öğrencilere vatandaşlık görevlerini ve sorumluluklarını öğretmek, toplumda insanların birbirleri ile olan ilişkileri ve tasarruf etme fikrini ve yeteneklerini geliştirmek; demokratik ve çağdaş bir toplum için etkin vatandaşlar/bireyler yetiştirmektir. Sosyal Bilgiler öğretimi ile bireyin demokratik tutum ve değerlere sahip, evrensel bilgi ve becerilere/davranış modellerine sahip, yurttaşlık bilinciyle hareket eden, yasalara saygılı, problem çözme ve karar alma becerileriyle donanmış, üretken ve katılımcı olması hedeflenmektedir.
Ülkemizde şimdiye kadar uygulana gelen Sosyal Bilgiler öğretim programları, ilerlemecilik akımının etkisi ile hazırlanmıştır. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1998 tarihli ilköğretim Sosyal Bilgiler öğretim programı, eğitim öğretim yolu ile:
a) Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel, kültürel, siyasal…; dünü, bugünü ve yarını ile ilgili değerlere karşı olumlu tutum geliştirmiş ve bu bağlamda dil, tarih, kültür ve yurt bilincine sahip,
b) Demokrasi ve insan hakları konularında duyarlı/bilinçli,
c) Yurttaşlık görev, sorumluluk ve haklarını bilen,
d) Bilgi, beceri ve iyi ahlak sahibi,
e) Doğru ve mantıklı kararlar alabilen ve sosyal sorunlara çözüm getirebilen vatandaşlar yetiştirmeyi öngörmektedir.
Burada sözü edilen, karar verme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi ilerlemecilik akımına uygun bir programda bulunması gereken temel araçlar arasındadır.
Türkiye'de Sosyal Bilgiler öğretim programları, felsefi temeller bakımından AB'deki programlardan pek farklı olmamakla birlikte iki ülkedeki öğretim yaşantıları arasında büyük farklar olagelmiştir. Bunun nedenlerinden biri, Türkiye'deki programlarda içeriğin Sosyal Bilgiler öğretimi içeriği ile hiçbir şekilde bağdaşmayacak bir biçimde gereksiz bir bilgi yığınını öğrencilere aktarmayı dayatmasıdır. Öte yandan sınıfların kalabalık oluşu gerekli araç ve gereçlerin bulunmayışı gibi nedenlerde Türkiye'deki Sosyal Bilgiler öğretimini olumsuz yönde etkileyen faktörler arasındadır.
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın 02.04.1998 tarihli ve 62 sayılı kararı ile kabul edilen Sosyal Bilgiler dersinin genel amaçları şunlardır:
Öğrenciler bu derste:
1) Ailesine, milletine, vatanına, Atatürk inkılâp ve ilkelerine bağlı, çalışkan, araştırıcı, özverili, erdemli, girişimci, iyi insan ve iyi vatandaş olarak yetişirler.
2) Türk milletinin dünya tarihindeki önemini, milletler ailesi içindeki onurlu geçmişini ve yerini, insanlığa yaptığı hizmetleri kavrayarak büyük bir milletin evlatları olduklarını anlar, milletin geleceğine olan güvenlerini artırır ve Türk milletinin ülküsünü gerçekleştirmek için her fedakârlığı göze alabilecek bir karakter kazanırlar.
3) Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına dayanan ulusal, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu bilir, cumhuriyet rejiminin özelliklerini ve önemini kavrarlar.
4) Topluluk halinde yaşamanın bir zaruret olduğunu, millet kavramını ve Türk Milletinin karakterini kavrar; Türk Milletine, Türk bayrağına, Türk askerine ve ordusuna sevgi, saygı ve güven duygularını kuvvetlendirirler.
5) Türk milletinin zekâ ve kabiliyetini, çalışkanlığını, ilim ve sanatseverliğini, estetik zevkini, insanlık duygusunun yüceliğini benimseyerek bu üstün özellikleri davranış haline getirirler.
6) Millet ve yurt işlerini her şeyin üstünde tutarak milleti ve yurdu için canla başla hizmet etmeyi alışkanlık ve ilke haline getirirler.
7) Tarihte milletimize ve insanlığa hizmet etmiş olan Türk büyüklerini tanır; tarihi olaylara yön veren kişilerin yerinde ve zamanında gösterdikleri ileri görüşlülük, yüksek kavrayış, cesaret, fedakârlık ve kahramanlıkların tarihin akışını nasıl etkilediğini kavrarlar.
8) Toplumu yönlendiren Mustafa Kemal Atatürk ve diğer Türk büyüklerinin sadece ulusal değil, evrensel yönleri de kavrayarak ve takdir ederek; milletimize de düşen insanlık görevleri bulunduğunu görür, insanlığa sevgi, saygı ve hizmet verme bilincine varırlar.
9) Türk inkılâbının anlamını, farklı yönlerden önemini, Türkiye'nin refah ve mutluluğuna yaptığı katkıyı ve ülkenin geleceğine yapacağı etkiyi kavrar; Türk inkılâbının değerlerine bağlı ve bunları her zaman korumaya hazır, fedakâr birer Türk evladı olarak yetiştirirler.
10) Bugünkü uygarlığı n uzun bir geçmişinin eseri olduğunu kavrar, bu uygarlıkta Türk milletinin hizmetini ve payını anlayarak Atatürk'ün direktifleri uyarınca "milli kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma" yolunda her fedakârlığını göze alabilme bilincini kazanırlar.
11) Bugünü daha iyi değerlendirebilmeleri için geçmiş çağlardaki sosyal, ekonomik ve siyasi olayların neden ve sonuçlarını günümüzle kıyaslama yaparak düşünme, araştırma ve akıl yürütme yeteneğini geliştirirler.
12) Her yerde görev ve sorumluluk alabilecek hale gelir, aile bütünlüğüne bağlılık kazanır, ailenin refah ve mutluluğu için sorumluluk ve görev duygularını geliştirirler.
13) Kanun kavramını benimser, kanunlara ve otoritesine uyma duygusunu ve alışkanlığını kazanırlar.
14) Çevresindeki eski, yeni sanat ve kültür eserlerini, müze ve anıtlar gibi ulusal değerlerimizi tanır; onları korumak gerektiğini öğrenirler.
1) İnsanların birbirine muhtaç olduklarını anlar; grup faaliyetlerine katılmanın, başkalarına yardım etmenin önemini takdir eder ve bunu uygulayabilir hale gelirler.
2) İnsanların karşılıklı hak ve sorumluluklar taşıdıklarını ve birbirlerinin görüş ve inanışlarını saygı ve hoşgörü ile karşılamaları gerektiğini benimserler.
3) Beraber çalışma, sorumluluk alma, yardımlaşma ve karar verme kurallarını uygulamayı öğrenirler.
4) Bütün çalışmalarını demokratik yaşayış kurallarına göre düzenlenmeyi öğrenirler.
5) Aile, okul ve toplum hayatının dayandığı temel ilkeleri ve topluluk halinde yaşamanın zorunluluğunu kavrarlar.
6) Trafik kurallarına uymayı alışkanlık haline getirirler.
1) Yurdumuzun, dünya üzerindeki yerinin önemini kavrar, ülkemizin kalkınmasında severek sorumluluk alma duygularını geliştirirler.
2) Türkiye'nin yakın ve uzak komşu ülkeler ve diğer dünya ülkeleriyle olan ilişkileri hakkında genel bilgi kazanırlar.
3) Türklerin yaşadığı diğer ülke ve bölgelerin coğrafi özelliklerini öğrenirler, Türklerin geniş bir alanda yaşayan büyük bir millet olduğunu kavrarlar.
4) İnsanların birbirleriyle ve çevreleriyle karşılıklı etkilerini, insan topluluklarının yaşama şekillerini ve geçinme yollarını inceler, yurdu ekonomik kalkınmasında (rol alacak) bilgili ve etkili birer vatandaş olarak yetişirler.
5) Plan, kroki, harita ve grafik bilgileri kazanarak onlardan yararlanabilir hale gelirler.
6) Çevreyi korumanın günümüz ve gelecek yıllar için önemini kavrarlar.
7) Yaşanabilir bir çevrenin temel insan hakkı olduğunu kavrarlar.
1) Yakın çevrenin ekonomik değerleri ile ulusal kaynaklarımızı tanır ve bunları korumanın bir ödev olduğunu kavrarlar.
2) Kendi eşyasını, okulunu, okul eşya ve araçlarını dikkatli kullanma ve koruma alışkanlığını kazanırlar.
3) Tutumlu olma ve planlı çalışma alışkanlığını elde ederler.
4) Üretim, tüketim ve dağıtımla ilgili temel bilgileri öğrenirler.
5) İnsan topluluklarının yaşama şekillerini ve geçinme yollarını inceler ve bunlar arasındaki ekonomik ilişkileri öğrenirler.
6) Turizmin anlamını, özellikle yurdumuz için önemini kavrarlar.
7) Nüfus artış hızının eğitime ve ekonomiye olan etkisini kavrarlar.
1- Özgür bir birey olarak fiziksel, duygusal özelliklerinin; ilgi, istek ve yeteneklerinin farkına varır.
2-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, vatanını ve milletini seven, haklarını bilen
ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, ulusal bilince sahip bir vatandaş olarak
yetişir.
3-Atatürk İlke ve İnkılâplarının, Türkiye Cumhuriyetinin sosyal, kültürel ve
ekonomik kalkınmasındaki yerini kavrar; lâik, demokratik, ulusal ve çağdaş değerleri
yaşatmaya istekli olur.
4- Hukuk kurallarının herkes için bağlayıcı olduğunu, tüm kişi ve kuruluşların yasalar önünde eşit olduğunu gerekçeleriyle bilir.
5- Türk kültürünü ve tarihini oluşturan temel öğe ve süreçleri kavrayarak, millî bilincin oluşmasını sağlayan kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi gerektiğini kabul eder.
6- Yaşadığı çevrenin ve dünyanın coğrafî özelliklerini tanıyarak, insanlar ile doğal çevre arasındaki etkileşimi açıklar.
7- Bilgiyi uygun ve çeşitli biçimlerde (harita, grafik, tablo, küre, diyagram, zaman şeridi vb.) kullanır, düzenler ve geliştirir.
8- Ekonominin temel kavramlarını anlayarak, kalkınmada ve uluslararası ekonomik ilişkilerde ulusal ekonominin yerini kavrar.
9- Meslekleri tanır, çalışmanın toplumsal yaşamdaki önemine ve her mesleğin gerekli olduğuna inanır.
10- Farklı dönem ve mekânlara ait tarihsel kanıtları sorgulayarak insanlar, nesneler, olaylar ve olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirler, değişim ve sürekliliği algılar.
11- Bilim ve teknolojinin gelişim sürecini ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini kavrayarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanır.
12- Bilimsel düşünmeyi temel alarak bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretmede bilimsel ahlâkı gözetir.
13- Birey, toplum ve devlet arasındaki ilişkileri açıklarken, Sosyal Bilimlerin temel kavramlarından yararlanır.
14- Katılımın önemine inanır, kişisel ve toplumsal sorunların çözümü için kendine özgü görüşler ileri sürer.
15- İnsan hakları, ulusal egemenlik, demokrasi, lâiklik, cumhuriyet kavramlarının tarihsel süreçleri ve günümüz Türkiyesi üzerindeki etkilerini kavrayarak yaşamını demokratik kurallara göre düzenler.
16-Farklı dönem ve mekânlardaki toplumlararası siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etkileşimi analiz eder.
17- İnsanlığın bir parçası olduğu bilincini taşıyarak, ülkesini ve dünyayı ilgilendiren konulara duyarlılık gösterir.
Öğretmenler, Sosyal Bilgiler dersinin etkin yurttaş/birey yetiştirmeyi hedefleyen evrensel amaçlarını gerçekleştirirken, ulusal amaçları ihmal etmemelidir. Bugün dünya, her alanda olduğu gibi, kültürde de hızlı bir küreselleşme olgusu yaşamaktadır. Küreselleşme, gelişen iletişim ve bilgi teknolojisinin de etkisiyle, her ülkede, toplumsal kavram ve değerleri hızla değiştirmekte veya yeni bir kalıba dökmektedir. Bu süreçte, karşı karşıya kalınabilecek en önemli tehlike, güçlü (kendisini empoze edebilen) kültürün, zayıf (etkilenmeye açık) kültürü yok etmeye başlamasıdır. Bu noktada Sosyal Bilgiler eğitimine önemli bir görev düşmektedir. Çünkü bu alan, milli kültürlerin yaşatılması ve geliştirilmesi kapsamında, çok önemli bir işleve sahip olabilecek niteliktedir.
Yine Sosyal Bilgiler öğretiminin amaçları, köklü geleneğimiz ve eğitim sistemimizin dayandığı yasal temeller ve ilkeler doğrultusunda belirlenmiştir. Milli Eğitim Kanunu, ilköğretim basamağındaki Sosyal Bilgiler dersinin amaçlarıyla, değişen toplumda insanın gelişimi ve yurttaşlık eğitimi gibi temel hususların açılarak ele alındığı ve vurgulandığı görülmektedir.
Bu temel hususları şöyle sıralayabiliriz:
-Kişilik gelişimi,
-İnsanların birbiriyle ilişkileri,
-Ekonomik verimlilik,
-Yurttaşlık görevleri ve sorumlulukları,
-Değişim ve modern yaşama uyum sağlama,
-Dünyayı, yurdu ve çevreyi tanımak için bilgi birikiminden yararlanma.
Yukarıda yer alan hususlar incelendiğinde, Sosyal Bilgiler dersinin öğrenciyi toplumsal yaşama hazırlamayı amaçladığı ve Soysal Bilgiler alanındaki hemen hemen tüm disiplinler ile ilişkili olduğu kolayca görülmektedir.
Eğitim fakülteleri Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Programlarında yer alan Sosyal Bilgiler derslerinin amacı, öğretmen adaylarının:
1-Etkin vatandaş yetiştirme yolunda milli bilgilere, kültür ve ideallere sahip,
2-Milli bütünlüğe ve bağımsızlığa, demokratik ve her alanda gelişmiş bir toplum geliştirme bilincine erişmiş,
3-Türkiye Cumhuriyetinin ve Anayasasının temel ilkelerini, reform ve ideallerini benimsemiş,
4-Türk toplumunun ahlakî ve kültür değerlerini geliştirme ve yaşatmaya inanmış,
5-Zaman ve mekân içinde insanların grup kimliği, ekonomik, sosyal ve yönetim ilişkilerini geliştirdiklerini anlamış,
6-Bilimsel düşünme, karar verme ve problem çözme tekniklerini kullanabilen,
7-Çağdaş demokrasi ve insan haklarının öngördüğü vatandaşlık ideal ve deneyimlerini kazanmış,
8-İlköğretim Sosyal Bilgiler programının konularını, amaçlarını ve çağdaş öğretim yöntemlerini bilip kullanabilen,
9-Eğitim teknolojisi ve materyallerinden faydalanmayı önemseyen,
10-Sosyal Bilgiler öğretimi yönünden gerekli teknik, etkinlik ve stratejileri bilip uygulamaya koyabilen,
11-Güncel sosyal konular ve problemlerle başa çıkabilen,
12-Sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerde başarılı,
13-Öğrencilerin sosyal yönden gelişme ve büyümelerindeki bireysel farklılıkları göz önünde tutabilen,
14-Sınıf yönetimi ve disiplin sağlamada becerikli,
15-Hukuk ve toplum kurallarına saygılı,
16-İnsanların ve milletlerin birbirine bağlı ve birlikte yaşama zorunda olduklarını kavramış,
17-Bilim, teknoloji ve endüstrinin toplum gelişimi üzerinde etkilerini bilen,
18-Çevreyi, milli kültür eserlerini ve doğayı koruyup geliştirmeye gönüllü,
19-Komşu ve başka ülkelerin tarih, coğrafya ve kültürlerinin ülkemizle ilişkilerini bilen,
20-Genel hatlarıyla dünya tarihi ve uygarlıkları ile bunların bugünkü yaşayışımıza etkilerini anlayan,
21-Sosyal Bilimler metodolojisini anlama ve kullanmaya yatkın,
22-Programda öngörülen öğretmenlik yeterlik yetkilerine sahip ve
23-Okul uygulamaları ve öğretim stratejisinde güven geliştirmiş birer meslek üyesi ve eğitimci olarak yetişmelerini sağlamaktır.
Çağdaş öğretim ünitelerinin kapsamına uygun olarak ilköğretim Sosyal Bilgiler öğretim yöntemleri dersinin genel amaçları şunlardır:
1- İlköğretim çağındaki öğrencileri etkin birer vatandaş olabilmeleri amacıyla eğitmenin önemini kavratma,
2- Sosyal Bilgiler eğitimi yönünden ilköğretim çağındaki çocuk ve gençlerin büyüme ve gelişimine dayalı, vatandaşlık eğitimine temel olan ilköğretim programının (1-8 sınıflar) yapısını, amaçlarını ve ilköğretim ilkelerini tanıtıp benimsetme,
3-Etkin öğretim uygulamaları yoluyla ilköğretim öğrencilerinin öğrenme ve hatırlanmasına en iyi şekilde nasıl yardımcı olunabileceğini öğretme,
4- Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimlerin öğretiminde kullanılan metot, etkinlik ve stratejilerin neler olduklarını bilme,
5- Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimler öğretiminde kullanılan metot, etkinlik ve stratejilerini nasıl uygulayacaklarını gösterme,
6- Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimler derslerinde kullanılan öğrenim-öğretim araç ve gereçlerinin neler olduklarını, nasıl yapılıp kullanıldıklarını öğrenme,
7- Özellikle ilköğretim çağındaki öğrencilerin büyüme ve gelişmeleri yönünden, duyuşsal, bilişsel ve psikomotor (devinişsel) olmak üzere üç davranış sınıflandırması ile ilişkilerini ve öğrenci gelişim düzeylerine göre hedeflerin mahiyetini ve neler olduklarını anlama ve kullanma,
8- Sosyal Bilgiler eğitimi ile ilgili derslere ait hedef ve hedef davranışları yazabilme,
9- Öğretmen ve öğrencilerin öğretim-öğrenme etkinliklerine ve öğrenme konularına ilişkin olarak nitelikli sorular sorma becerisini geliştirme,
10- Sosyal Bilgilere ait kavram ve genellemeler ve bunlara dayalı öğretim program ve planları yapıp uygulama,
11- Çağdaş bir öğretim yöntemi yaklaşımı olarak problem çözme (bilimsel davranış) yöntemini anlama ve uygulayabilme,
12- Öğrenme ve öğretmede üç taksonomik alan davranışlarını değerlendirme becerisini kazanma,
13- Sosyal Bilgiler program ve amaçlarına uygun yıllık, ünite ve günlük ders planları yapıp uygulayabilmedir.
Eğitim, çocukların geleceğini doğrudan etkileyen bir olgu olduğundan dolayı pek çok alanlar eğitimle ilgilenmektedir. Bunlar; siyaset, ekonomi, din, hukuk, aile vb faktörlerdir.
Aile, çocuğun ilk sosyalleşme yeridir, dolayısıyla eğitim ortamının en belirgin ve başlangıç örneğidir. Aile, çocuğun bedensel, fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil gelişiminde olduğu kadar okul başarısında da yeri ve rolü büyüktür; dolayısıyla ailenin sosyo-ekonomik yapısı çocuğun eğitim ve öğretiminde önemli ölçüde yer tutmaktadır.
Aile, çocuğa özellikle ailenin dolayısıyla içinde yaşadığı toplumun değerleri, tutumları ve ait olduğu kültürün özelliklerini öğretir.
Aile, çocuklar üzerinde değer yargıları üreterek onları denetler ve toplumun aileye biçtiği misyon toplumsal değerlerin içselleştirilmesinde aktif rol oynamasıdır. Böylelikle aileler, Sosyal Bilgiler öğretiminde, özellikle Sosyal Bilgiler dersinin bir parçasını oluşturan vatandaşlık dersinin verilmesinde etkilidir.
Bilim ve teknolojideki değişmeler insan yaşamını ve insanın yetiştirilmesi süreci olan eğitimi etkilemektedir. Bu değişmeler sosyo-ekonomik faktörleri de yakından ilgilendirmektedir. Bu bağlamda Sosyal Bilgiler dersi, günlük yaşamı olduğu kadar "sosyo-ekonomik" faktörleri de kapsayan ve konularını çevreden ve toplumdan alan bir derstir.
Toplumun bir öğesini oluşturan ailenin ve dolayısıyla toplumun sosyo-ekonomik yapısının, Sosyal Bilgiler öğretiminde rolü büyüktür. Öğrencilerde nitelikli bilgi ve becerilerin olmasını amaçladığından dolayı, çocukların derslerine dolayısıyla da Sosyal Bilgiler dersine olan tutumlarını etkilemektedir. Bu nedenle aileler, çocuklarının iyi bir eğitim öğretim görmeleri ve iyi bir vatandaş olarak yetişmeleri için sosyo-ekonomik imkânları ölçüsünde şunları yapabilirler:
1- Aileler, Sosyal Bilgiler dersinde kullanılmak üzere Sosyal Bilgiler içerikli kitap, dergi, gazete, ansiklopedi, CD, VCD gibi ders araç ve gereçlerini çocukları için sağlayabilirler.
2- Aileler, sosyo-ekonomik imkânları ölçüsünde çocuklarına bilgisayar ve internet sağlayabilirler.
3- Kendi bilgi ve deneyimlerini, çocuklarına aktararak onların sosyal bilgi ve becerilerine etki ederler.
4- Sosyal Bilgiler dersi öğretmeni ile görüşerek çocuklarının öğretimindeki eksikliklerinin giderilmesinde etkili olurlar.
5- Aileler, sosyo-ekonomik imkânları ölçüsünde çocuğa ait çalışma ortamı hazırlayabilirler.
6- Öğrencileri sinema, gezi, konferans, seminer, panel, sempozyum gibi çeşitli etkinliklere götürerek onların sosyal yönden gelişmelerine etkili olabilirler.
7- Çocuklarının okul içinde ve dışında gerçekleştireceği sosyal aktiviteleri (bilgi yarışmasına katılma, eğitsel amaçlı tiyatro, skeç, piyes gibi etkinliklerde rol alma) destekleyerek ve teşvik ederek öğrenmelerine katkıda bulunurlar.
8- Öğretmeni tarafından verilen ev ödevi, performans ödevi, proje gibi ürün dosyalarının yapılmasında katkıda bulunabilirler.
Sonuç itibariyle şunları söylemek gerekirse; Sosyal Bilimler, insan tarafından üretilen ve gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlanabilir. Sosyal Bilgiler ise, Sosyal Bilimlere ait disiplinlerden seçilen çok yönlü ve çok amaçlı bir eğitim programıdır. Hızla değişen ve gelişen dünyamızda, sosyal ve insanî sorunlara çözüm bulmada Sosyal Bilgiler dersinin önemi çok daha iyi anlaşılmış; öğrencinin iyi bir yurttaş olması, görev ve sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesinde Sosyal Bilgilerin önemi giderek artmaktadır.
* Bilim Uzmanı, Araştırmacı-Yazar
- BAŞARAN, İbrahim Ethem(1999), Eğitime Giriş, Umut Yay., Ankara.
- BİLEN,Mürüvvet (1999), Plandan Uygulamaya Öğretim, Anı Yay., Ankara.
- BİNBAŞIOĞLU,Cavit (1987), Eğitim Psikolojisi, Binbaşıoğlu Yay., Ankara.
- BÜYÜKKARAGÖZ, Savaş- ÇİVİ, Cuma (1999), Genel Öğretim Metotları, Beta Yay., 10. Basım, İstanbul.
- DEMİREL, Özcan (1999) Öğretme Sanatı, Pegem A Yay., Ankara.
-DEMİRTAŞ, Abdullah-BART, James (1997), İlköğretim Sosyal Bilgiler Öğretimi, YÖK ve Dünya Bankası Yay., Ankara.
-DİLEK, Dursun (2002), Tarih Derslerinde Öğrenme ve Düşünce Gelişimi, Pegem A Yay., Ankara.
- DOĞAN, Tahsin (2003), Öğretmenlere ve Eğitim Yöneticilerine Rehber, Seçkin Yay., Ankara.
- DÖNMEZ, Cengiz (2003), "Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgiler", Sosyal Bilgiler Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Gündüz Yay., Ankara.
- ERDEN, Münire (1997), Sosyal Bilgiler Öğretimi, Alkım Yay., İstanbul.
- ERTÜRK, Selahattin (1997), Eğitimde Program Geliştirme, Başarı Yay., Ankara.
- GÖKKAYA, Kürşat (2003), "Sosyal Bilgilere Giriş", Sosyal Bilgiler Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, (ed. C. Şahin), Gündüz Yay., Ankara.
-GÜNGÖRDÜ, Ersin (2002), İlköğretimde Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Nobel Yay., Ankara.
-HIZAL, Alişan (1992), "İlköğretim Uygulamalarında Eğitim Teknolojisinden Yararlanma Olanakları", Türkiye'de İlköğretim Sempozyumu Bildirileri, Hacettepe Üniversitesi Yay., Ankara.
-KISAKÜREK, Mehmet Ali- PAYKOÇ, Fersun (1987), Sosyal Bilgiler Öğretimi, Anadolu Üniv. Açıköğretim Fak. Yay., Eskişehir.
- KOMİSYON (1997), İlköğretimde Sosyal Bilgiler Öğretimi, YÖK Yay., Ankara.
-KOMİSYON (2005), İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi ve Öğretim Kılavuzu (4-5. Sınıflar), MEB. Yay., Ankara.
-KOMİSYON (2006), İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 6. Sınıf Öğretim Programı ve Kılavuzu, MEB. Yay., Ankara.
-ÖZTÜRK, Cemil-OTLUOĞLU, Rahmi (2002), Sosyal Bilgiler Öğretiminde Edebi Ürünler ve Yazılı Materyaller, Pegem A Yay., Ankara.
-ÖZTÜRK, Cemil–;DİLEK, Dursun (2003), Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Pegem A Yay., Ankara.
-SÖNMEZ, Veysel (1999), Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu, MEB. Yay., Ankara.
- TURAN, İlhan (2008), "Sosyal Bilgiler Öğretiminde Ailenin Rolü", 3. Sosyal Bilimler Kongresi (18-20 Haziran 2007), MEB Yay., Ankara.
Tarih: 2016-03-02 01:55:42 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Sosyal Bilimler Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Örn: Sosyoloji, psikoloji, tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi.
Sosyal Bilimlerin Tanımı I
İnsanın, çeşitli etkileşimlerle oluşturduğu toplumsal ve doğal olmak üzere iki çevresi vardır. Bu sebeple temelde bilimi iki ana başlık altında toplamak mümkündür: İnsanın, doğa ve fizikî dünya ile olan ilişkisini inceleyen doğa bilimleri ile diğer insan ve insan grupları ile olan ilişkilerini inceleyen Sosyal Bilimler. Bu temel bilimlerin kendi içerisinde farklı ama az çok ilişkili alanları bulunmaktadır.
Sosyal Bilimler, insan tarafından üretilen gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi Sosyal Bilimler, insan tarafından oluşturulan gerçekle uğraşmaktadır. İnsan tarafından oluşturulan gerçek, toplumsal olgular kişinin diğer kişi ve kurumlarla etkileşimi sonucu oluşanlar olarak ele alınabilir.
Sosyal Bilimler, çok geniş anlamda insanlar arası ilişkileri inceler ve genel olarak insan davranışlarıyla ilgilenen disiplinleri içerir. Sosyal Bilimlerin konusu, gruplar içinde oluşan insan etkinliği, amacı ise; beşeri anlayışın gelişmesidir.
Sosyal Bilimlerin temel amacı birbirine bağımlı, global bir dünyada, kültürel farklılıkları olan demokratik bir toplumun vatandaşları olarak, kamu yararına bilgiye dayalı, mantıklı kararlar verebilme yeteneği geliştirmek için genç insanlara yardımcı olmaktır. Sosyal Bilimlerin değişimi ve sürekliliği inceliyor olması, bireyi toplumsallaştırma amacı güden eğitimde, Sosyal Bilimlerin etkin bir yer kazanmasına yol açmış ve eğitimin, hem bir sosyal bilim dalı hem de Sosyal Bilimlerin uygulama alanı durumuna gelmesi "Sosyal Bilgiler" kavramını meydana getirmiştir.
Detay:
Sosyal bilimler-İnsan bilimleri
psikoloji, sosyoloji, sosyal antropoloji, tarih ve siyaset bilimi sos- yal bilimler ya da insan bilimleri grubuna girerler. bu bilimlerin ortak özellikleri insan davranışını çeşitli yönleriyle ele almalarıdır. örneğin psikoloji tek tek bireylerin davranışı üzerinde dururken, sosyoloji sosyal grupların davranışları üzerinde durur. sosyal bilimlerin konusunu anlamak için insan davranışını anlamak gerekir. çünkü sosyal bilimler, insanı fiziksel ve biyolojik yönden değil "davranışlar" yönünden ele almaktadır. insan davranışları değerler, inançlar, istekler, fiziksel ve sosyal ihtiyaçlar, kültürel normlar, eğitim, alışkanlıklar gibi genel unsurlarca belirlenir. öyleyse sosyal bilimler, insan davranışının bu unsurlarca nasıl yönlendirildiğini veya etkilendiğini anlamaya yönelik bir çalışmadır.
insanlar benzer fiziki çevrede yaşıyor olsalar bile bu fiziki çevrede bulunan nesnelere veya varlıklara farklı anlamlar verebilirler. örneğin, birçok insan için kartal sadece bir kuş olarak algılanırken, bir klan grubu için kutsal bir varlık olarak görülebilir. totemi kartal olan bir klan toplumu için kartal sadece sıradan bir kuş değil, klanın üyelerinin tapındığı ve onların davranışlarını belli şekilde etkilediği olağanüstü bir varlıktır. demek ki, insan davranışlarını anlamak ve açıklamak için ona etki eden her çeşit unsuru tanımak ve bilmek gerekir.
sosyal bilimlerin inceledikleri konular itibariyle evrensel değerler taşımalarının mümkün olmayacağını, bu nedenle sosyal bilimlerde genelleme yapmanın zor olacağını söylemiştik. max weber’ e göre genellilik sadece doğa bilimleri için arzu edilen bir özelliktir. sosyal bilimlerde bir bilimsel ifade ne kadar genelse o oranda içerikten yoksundur. çünkü her sosyal grup ayrı bir gerçekliktir. bir sosyal grupta elde edilen bulgular daha çok o gruba ait gerçekliklerdir. ancak zaman zaman bilim adamları belli toplumlarda elde edilen bilgileri veya olguları diğer toplumları da içine alacak şekilde genelleme eğilimine girmişlerdir. bazen de bir topluma ait kavram ve değerlerle başka toplumlara ait değer ve olguları açıklamaya çalışmışlardır. c. w. mills bu gerçeği şöyle dile getirmektedir: sosyal bilimlerin ele aldığı değerler, batının sosyal hayatında ortaya çıkmış değerlerdir. diğer sosyal gruplardaki sosyal bilimlerin kavramları batıdan ithal edilmiştir [1]. mesela bizde “aile”, baba-anne ve çocukları, içine alan biyolojik ve sosyolojik bir gerçekliği ifade eder. ancak, evdeki devamlı çalışanlarda aileden sayıldığı gibi bazen bağlı olduğumuz sülaleyi ya da erkeğin hanımını ifade etmek içinde aile kavramını kullanırız. diğer yandan insan kavramı da bizde farklıdır. mesela batıda insan alet kullanabilen ve yapan havyanken, bizde insan allah’ın yarattığı yeryüzündeki en değerli yaratılandır. ayrıca “insanı kâmil” ya da “adam olmak” kavramı bizim kültürümüze has kavramlardır.
aynı gerçeği ş. mardin şu ifadelerle dile getirmektedir: "gelişmekte olan ülkelerin önemli toplumsal özelliklerinden biri, aydınlarının bütün diğer toplum unsurlarından önce batı çağdaş düşüncesini öğrenmesidir. gelişmekte olan ülkenin aydını, böylece bir taraftan kendi kültürünü geri bulmaya başlar ve halk ile bağlarını koparırken, diğer taraftan yeni bir toplum düzenine ihtiyacı şiddetle hisseder”. bu anlayıştaki bilim adamları daha çok "toplum mühendisleri" olarak nitelendirilirler. oysa bilim adamının esas amacı sosyal hayatı değiştirmek değil, onu anlamak ve açıklamaktır. sosyal hayatı değiştirmeye yönelik her uğraş bir değer yargısı taşır.
bilim adamının amacı değer üretmek değildir. bu nedenle bazıları toplum mühendisliği kavramına eleştirel bir gözle bakarlar. c. w. miıls kendi sosyal bilim anlayışını "toplumsal sorunlar üzerinde duruyor gibi görünüp de ’metodolojik’ bir örtü altında bürokratik tekniklerden ibaret bir sosyal bilimcilikten başka bir şey yapmayanların anlayışından bütünüyle farklı" bir anlayış olarak niteler. demek ki sosyal olaylar, ne doğa bilimleri yöntemiyle ne de bir mühendis bakış açısıyla anlaşılamaz ve açıklanamaz.
sosyal bilimlerde açıklama yöntemi doğa bilimlerindekinden de farklıdır. ancak daha önce de ettiğimiz gibi doğa bilimlerinden sosyal bilimlere uyarlanan doğalcı (naturalist) yaklaşım uzun süre sosyal bilimlerde egemen olan açıklama modeli olmuştur. bu anlayışa göre bir sosyal olayın bilimsel açıklamasını vermek, tıpkı doğa bilimlerinde olduğu gibi, genel yasa veya yasalara dayanarak söz konusu olayın gerçekleşme koşularını da göz önünde bulundurarak tümdengelimsel bir yolla çıkarım yapmaktır.
dikkat edilirse genel yasalara dayanarak bir sosyal olayı açıklamak sosyal bilimlerde istisnası olmayan yasaların varlığını kabul eder. oysa sosyal bilimlerde istisnası olmayan yasaların varlığını kabul etmek oldukça tartışmalıdır. hatırlanacağı gibi sosyal bilimlerde, doğa bilimlerinde olduğu gibi genelleme yapmanın oldukça güç olduğunu söylemiştik. her olayın kendine özgü şartları olabilir. örneğin, sosyal bilimci gelir ve eğitim durumu düşük, genç yaşta evlenmiş, kadının erkeğe oranla daha fazla geliri olan, oldukça farklı sosyal gruplardan gelen evli çiftlerde boşanma riskinin yüksek olduğunu gözlemleyebilir. ancak boşanma riski yaratan şartlara bakarak bir çiftin neden boşandığını her zaman doğru bir şekilde açıklayamayız. bunun için o çifte özgü koşulları bilmek gerekir. bunun içinde çiftlerin sadece fiziki ve sosyal şartlarını değil, onların iç dünyalarını da anlamak gerekir. demek ki, sosyal olayların çok nedenli olmaları onların doğalcı bir yaklaşımla açıklanabilmelerini engellemektedir.
yorumcu yaklaşıma göre ise sosyal bilimin amacı davranışların ve sosyal ilişkilerin anlamını anlamak, metodu ise yorumlamaktır. çünkü bu anlayışa göre, sosyal fenomeni oluşturan kurumlar, aktiviteler, davranışlar özü gereği anlamlıdırlar. bu nedenle sosyal fenomen, onu ger- çekleştiren kişilerin görüş noktasından hareketle anlaşılmalı ve açıklanmalıdır. bir başka deyişle, anlamak ve açıklamak sosyal grubun veya bireyin iç dünyasına girmekle olur. oysa doğa bilimlerinde bir nesnenin iç dünyasına girme diye bir şey söz konusu değildir. özetle, yorumcu yaklaşım sosyal bilimlerin hem konusunun, dolayısıyla, hem de metodolojisinin doğa bilimlerinden farklı olduğunu vurgulamaktadır.
sosyal bilimlerde kısmen yaygın olan bir başka anlayış da eleştirel yaklaşımdır. daha çok marksist gelenek içerisinden gelen bu yaklaşımcılara göre, sosyal bilimlerin amacı sadece sosyal olayları anlamak değil, sosyal grubu istendik yönde değiştirmek için soysal olayları eleştirmektir. dikkat edilirse eleştirel yaklaşım değer yüklü bir metodoloji özelliği göstermektedir.
________________________________________
[1] mills, c. w., toplumbilimsel düşün (ü. oskay), ankara, 1979, s. 274.
Sosyal Bilgilerin Tanımı
Sosyal Bilgiler; tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi gibi günümüzde ilköğretim okullarında yer alan ancak Sosyal Bilimler denilen sosyoloji, ekonomi, siyaset, psikoloji, antropoloji, hukuk, eğitim v.b disiplinlerden seçilerek ilköğretim yaşındaki öğrencilerin düzeyine uygun, daha somut ve daha yakın özelliklere sahip duruma getirilen konular içermektedir.
A.B.D'de Sosyal Bilgiler eğitimi alanında en etkin kurumlardan biri olan A.B.D Sosyal Bilgiler Ulusal Konseyi (NCSS)'ne göre Sosyal Bilgiler; sosyal bilim alanlarını insan şeref ve haysiyetini korumak amacı ile oluşturulan demokratik bir toplumda bireyin rolünü inceleyen sosyal olayları ve insan ilişkilerini irdeleyen faaliyet alanlarını kapsamaktadır.
Sosyal Bilgiler, bütün çeşitlilikleriyle yeryüzüne bağlı olayları tanıtan, bunların oluş sebeplerini açıklayan, vatandaşlık hak ve ödevlerinin, sorumluluklarının neler olduğunu belirten, kısaca insan ve onun sosyal ve fizikî çevresiyle geçmişte, günümüzde ve gelecekteki etkileşimini ortaya koyan bilgilerdir. Sosyal Bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma sureci ve bunun sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlanabilir. Toplumsal gerçek denildiğinde, toplumsal hayatı düzenleyen her türlü etkinlik akla gelebilir. İnsanın hayatında kullandığı ve zorunlu olan, onun daha kolay, rahat, mutlu yaşamasını kendini gizli yetenekleri doğrultusunda geliştirip, gerçekleştirmesini sağlayan tüm toplumsal olgular ve ilişkiler bu kavramın kapsamı içine girebilir. Bir bakıma tüm Sosyal Bilimler felsefe ve diğer etkinliklerin kesiştiği bir alan olarak düşünülebilir.Aşağıdaki şekil bu durumu daha net görmemizi sağlayacaktır. Gerçekte Sosyal Bilgiler, eğitim alanının yarattığı bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan, Sosyal Bilimler alanındaki kavramsal ve bilimsel gelişmelerin eğitim süreci İçinde ele alınarak bireyin toplum içinde gelişmesini, yetiştirilmesini amaçlar. Sosyal Bilgiler; tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi (vatandaşlık) gibi günümüzde ilköğretim programlarında yer alan, ancak gerçekte Sosyal Bilimler denilen sosyoloji, ekonomi, psikoloji, antropoloji v.b. gibi disiplinlerden seçilerek o yaşlardaki öğrencilerin düzeyine uygun, daha somut ve daha yakın özelliklere sahip duruma getirilen konuları içerir. Temel kültür öğelerini, birçok alandaki çalışmalardan sağlanan bulgulardan, disiplinler arası bir yaklaşımla seçilip yoğrularak oluşturulmuş bilgileri içinde bütünleştiren, ilköğretim düzeyinde (bilişsel, duyumsal) ve çocuğun küresel algılama özelliğine uygun durumuna getirilmiş bir derstir.
Sosyal Bilimler-Sosyal Bilgiler İlişkisi
İnsanların ve toplumların sürekli bir değişim içinde olmaları, onları karmaşık sorunlarla karşı karşıya getirir. Toplum içinde yaşayan bireylerin ihtiyaçları ile toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada bireylere gerekli bilgi ve becerileri kazandırmada Sosyal Bilimlere önemli görevler düşmektedir. Sosyal Bilimlerin değişimi ve sürekliliği inceliyor olması bireyi toplumsallaştırma amacı güden eğitimde Sosyal Bilimlerin etkin bir yer kazanmasını sağlamış ve Sosyal Bilgiler kavramını meydana getirmiştir.
Sosyal Bilimler ile Sosyal Bilgiler arasında kesin bir ayrım yapmak mümkün değilse de eğitim ve öğretim açısından her iki kavram farklı olarak ele alınmaktadır. Amaç, metot ve içerik bakımından farklı özelliklere sahiptirler.
Sosyal Bilimleri insan tarafından üretilen gerçekle kanıtlanmaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlamıştık. İnsan tarafından oluşturulan gerçek, toplumsal olgular, kişi ve kurumlarla etkileşimi sonucu oluşanlar olarak ele alınabilir. Toplumsal yaşamı düzenleyen ilkeler Sosyal Bilgilerin konusu olabilir, fakat her sosyal bilimin kendi özel ilke ve önermeleri Sosyal Bilgilerin kapsamına girmeyebilir.
Sosyal Bilgiler dersinde olguların bir bütün içinde verilmesi ilköğretim çağındaki çocuğun zihinsel gelişiminin tümden gelimden tüme varıma doğru oluşu Sosyal Bilgilerde kullanılan öğretme yöntemleri öğrenciye kazandırılacak hedef davranışların niteliğinden dolayı ve bilim dalında meydana gelen gelişmeleri öğrenciye öğretmek olası olmadığında sadece onun seviyesindeki bilgiler, Sosyal Bilimlerin bileşkesi olarak sunulmalıdır.
Sosyal Bilgilerde bireyin sosyal ve fiziki çevresi ve bu çevre ile olan ilişkileri incelenirken gerekli olan yerlerde bireyin seviyesinde olmak üzere tarih, coğrafya ve yurttaşlık bilgisi dışında diğer Sosyal Bilimlere de girilebilir. Örneğin "aile içinde geçimimizi nasıl sağlıyoruz?" dediğimiz zaman öğrenci seviyesinde ekonomi alanına girilmiştir.
Sosyal Bilgiler, konu ve temaların öğretilmesinde, Sosyal Bilimlerden daha çok kullanılır ve özellikle vatandaşlık eğitimine ağırlık vererek, ilköğretim çağında gerçekleştirilir. Sosyal Bilgiler kapsamında ağırlık, disiplinler arası ve bütünleştirilmiş bir eğitim programı yoluyla vatandaşlık kavramının geliştirilmesine verilmiştir. Sosyal Bilimler ise ayrı ayrı disiplinler olarak öğretilir ve öğretim, ortaöğretim (lise) ve üniversitelerde gerçekleştirilir. Sosyal Bilimler, insan ilişkilerini incelerken, Sosyal Bilgiler, bir okul eğitim programı olup, demokratik düzende vatandaşlık eğitimi programının bir bölümü olarak, insan ilişkileri konusu üzerinde durmaktadır. Bundan da anlaşılacağı gibi, Sosyal Bilgilerin temelini Sosyal Bilimler oluşturmaktadır. Program yönünden Sosyal Bilgiler kavramı ise, Sosyal Bilimlerden alınan muhtevaya dayanarak oluşturulan üniteleri ihtiva eden programı belirtmek için kullanılmaktadır. Kısacası, Sosyal Bilgiler, öğretim amacıyla Sosyal Bilimlerden seçilmiş ve basitleştirilerek düzenlenmiş konulardır.
Sosyal Bilgiler, eğitim alanının meydana getirdiği bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan Sosyal Bilimler alanındaki kuramsal ve bilimsel gelişmelerin eğitim süreci içinde ele alınarak bireyin toplum içinde gelişmesini, yetiştirilmesini amaçlar. Sosyal Bilgilerin temelini Sosyal Bilimler oluşturur. Sosyal Bilgiler, öğretim amacıyla Sosyal Bilimlerden seçilmiş ve ilköğretim düzeyindeki öğrencilere yönelik düzenlenmiş konulardır.
Sosyal Bilgiler dersi toplumların geçmiş, günümüz ve gelecekteki politik, ekonomik, kültürel ve çevresel sorunlarını ve bunların çözümüne yönelik eğitim ve öğretimi ön plana alır. İlköğretim seviyesinde Sosyal Bilgiler öğretiminin özel bir yeri vardır. Sosyal Bilgiler öğretimi, günümüzdeki sorunların temellerinde yer alan olumsuzlukların tarihsel boyutunu gösterip geleceği daha iyi planlamaya imkân verir. Bu anlamda öğrencilerin ilerideki yaşantılarından sosyal, ekonomik ve siyasi kurumlara katılımıyla ilgili sorunlarını çözmelerine yardımcı olur.
Sosyal Bilgiler Dersinin Kapsamı
Sosyal Bilgiler, eğitim alanının oluşturduğu bir kavramdır. Bu disiplinler arası alan Sosyal Bilimler alanındaki kavramsal ve bilimsel gerçeklerin eğitim süreci içinde ele alınarak bireyin toplum içinde gelişmesini, yetiştirilmesini amaçlamaktadır.
Sosyal Bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bunun sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlandığı için, toplumsal gerçek denildiğinde, toplumsal hayatı düzenleyen her türlü etkinlik akla gelebilir. İnsanın hayatında kullandığı ve zorunlu olan, onun daha kolay, rahat, mutlu yaşamasını kendi gizli yetenekleri doğrultusunda geliştirip, gerçekleşmesini sağlayan tüm toplumsal olgular ve ilişkiler bu kavramın içine girebilir. Bir bakıma tüm Sosyal Bilimler felsefe ve diğer etkinliklerin kesiştiği bir alan olarak düşünülebilir.
Yukarıda da görüldüğü gibi Sosyal Bilgiler çeşitli alanlardan özet olarak seçilmiş, öğrencilerin seviyelerine göre sadeleştirilmiş konuları kapsamakta ve öğrencileri etkin ve üretken bireyler olarak hayata hazırlamaya çalışmaktadır. Sosyal Bilgiler, disiplinler arası ve çok disiplinli bir alandır. Bu nedenle Sosyal Bilgilerin iki temel ayırıcı özelliği vardır. Bunlar: vatandaş yeterliklerini kazandırmak için olması; bütüncül, disiplinler arası bir alan olmasıdır.
Sosyal Bilgiler Programı
İlköğretim okullarının 4., 5., 6., 7., 8. sınıflarda uygulamaya konulan Sosyal Bilgiler Dersi Programı, 1998 yılının nisan ayında yayınlanan 2487 sayılı Tebliğler Dergisi ile yürürlüğe konulmuştur. Talim Terbiye Kurulu Sosyal Bilgiler dersi öğretim programını, Milli Tarih ve Milli Coğrafya dersi programına göre haklı bir şekilde sunmuştur. Sosyal Bilgiler dersi öğretim programı ana başlıklara ayrılarak ve detaylandırılarak, öğretmene planlama, amaç yazma, hedef belirleme ve ders işleme tekniği açısından kolaylık sağlayacak tarzda genişletilmiştir. İlgili Tebliğler Dergisinde program sunumu şu ana başlıklarda toplanmıştır:
a) Türk Milli Eğitiminin amaçları (1739 sayılı kanuna göre)
b) Programın uygulanması ile ilgili amaçlar
c) Genel amaçlar
d) Özel amaçlar
e) Atatürkçülükle ilgili konuların yer alacağı üniteler
f) Sosyal Bilgiler dersinde kullanılacak araç ve gereçler.
Eylül 2005 tarihli ve 2576 sayılı Tebliğler Dergisi'nin konumuzla ilgili olan 21. maddesi şu şekildedir (Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları ve Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik): "Sosyal etkinlik kapsamında yakın çevre, yurt içi ve yurt dışına gözlem-inceleme-araştırma veya kültürel, turizm ve ziyaret amaçlı geziler düzenlenebilir."
Bugün okullarımızda okutulan Sosyal Bilgiler dersinde; tarih, coğrafya, vatandaşlık konuları ağırlıklı bir şekilde yer almaktadır, ama bu yer alma bireyin sosyal ve fiziksel çevresinin ve bu çevre ile olan ilişkisinin incelenmesinde doğal olarak bu üç ders konularından bazılarının ele alınması biçimindedir. Yoksa var olan konuların birleştirilmesi şeklinde değildir.
Sosyal Bilgiler Programının Temel Yaklaşımı
Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde önemli olmakla beraber iletişim imkânlarının küçülttüğü dünyamızda en önemli faktör haline gelmiştir. Çağımızda tartışılmaz üstünlük, bilgiyi üreten ve bilgiyi kullananlarındır. Bilginin kazanılmasında, kullanılmasında ve donanımlı insan gücünün yetiştirilmesinde de en önemli görev eğitimi sistemimize düşmektedir. Bu anlayış doğrultusunda Sosyal Bilgiler Programı:
1-Her öğrencinin birey olarak kendine özgü olduğunu kabul eder.
2-Öğrencilerin gelecekteki yaşamlarına ışık tutarak, bireylerden beklenen niteliklerin geliştirilmesine duyarlılık gösterir.
3-Bilgi, kavram, değer ve becerilerin gelişmesini sağlayarak, öğrenmeyi öğrenmenin gerçekleşmesini ön planda tutar.
4-Öğrencileri düşünmeye, soru soramaya ve görüş alışverişi yapmaya özendirir.
5-Öğrencilerin fiziksel ve duygusal açıdan sağlıklı, mutlu bireyler olarak yetişmesini amaçlar.
6-Milli kimliği merkeze alarak, evrensel değerlerin benimsenmesine önem verir.
7-Öğrencilerin kendi örf ve âdetleri çerçevesinde ruhsal, ahlakî, sosyal ve kültürel yönlerden gelişmesini hedefler.
8-Öğrencilerin haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarının bilincinde olan ve yerine getiren bireyler olarak yetişmesini amaçlar.
9-Öğrencilerin sosyal sorunlara karşı duyarlı olmasını sağlar.
10-Öğrencilerin öğrenme sürecinde deneyimlerini kullanmasına ve çevreyle etkileşim kurmasına imkân sağlar.
11-Her öğrenciye ulaşabilmek için öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerindeki çeşitliliği dikkate alır.
12-Periyodik olarak, öğrenci çalışma dosyalarına bakılarak öğrenme ve öğretme süreçlerinin akışı içerisinde değerlendirmeye imkân sağlar.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ İLE İLGİLİ TEMEL İLKELER
Sosyal Bilgiler ilköğretimin temel derslerinden biridir. Eğitim öğretim programlarının yapısına bağlı olarak bireyin sosyalleşmesi, milli ve evrensel kültürün tanınmasında Sosyal Bilgiler dersinin ve öğretiminin yeri tartışılmaz.
İlköğretim okullarında, sosyal davranış bilgilerine ağırlık veren Sosyal Bilgiler, ülkemizdeki ve başka ülkelerdeki hayat şekillerini inceler. Bununla birlikte bireyin incelenmesi, onun sosyal ve fiziki çevresiyle etkileşimi ve bu etkileşim dünkü ve bugünkü şekilleri gözden geçirilir. İnsanın toplumda yasayış ve davranışları, yani insanın temel ihtiyaçları ve bunları gidermek için yapılan işleri ve kurduğu kuruluşlar üzerinde durulur. Aynı zamanda insanların sosyal kurumlarla, eşya ile önemli olan ilişkileri, örf ve âdetler, değerler, yasayış biçimindeki değişmeler, insanın sosyal problemleri çözmek için gösterdikleri gayretleri özellikle göz önünde tutulur.
Sosyal Bilgiler dersinde, öğrenciyi bilgi kaynaklarına başvurmaya ve buldukları bilgileri karşılaştırmaya ve bunlardan sonuçlar çıkarmaya olanak sağlayan anlatım araçlarına yer veren yöntemlere gerek vardır. Bu derste anlatma yöntemi, zaman zaman geçerli olsa da, en az düzeye indirilmelidir. Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde, öğretmen, öğrencilere ders anlatma yerine, öğrencilerin konuların kendi kendilerine hazırlamalarına yardım eden bir rehber konumuna geçmiştir.
Sosyal Bilgiler öğretimine rehberlik eden üç yaklaşım vardır:
a- Vatandaşlık Bilgisini Aktarma Olarak Sosyal Bilgiler: Sosyal Bilgiler öğretimi ile ilgili en eski yaklaşımdır. Bu yaklaşımda Sosyal Bilgilerin temel amacı öğrencilere kültürel mirası aktararak, onların iyi bir vatandaş olmalarını sağlamaktır. Kültürel miras aktarılırken, öğrencilere geçmişteki bilgiler ve olgular, temel toplumsal kurumlar, değerler, inançlar kazandırılmaya çalışılır.
b- Sosyal Bilimler Olarak Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre, iyi vatandaş yetiştirmek için öğrencilere, Sosyal Bilimlerle ilgili disiplinlerdeki bilgi, beceri ve değerler kazandırılmalıdır. Bu yaklaşım genellikle konu alanı merkezli programlarda kullanılır.
c- Yansıtıcı İnceleme Alanı Olarak Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre, Sosyal Bilgiler öğretiminin amacı, öğrencilerin bireysel ve toplumsal problemleri tanımlama, analiz etme ve karar verme süreçlerini geliştirmektedir. Yansıtıcı inceleme, öğrencilerin bu becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Bu yaklaşımda Sosyal Bilgilerin belli bir kapsamı yoktur. Çağdaş sorunlar çalışmanın temelini oluşturur.
Sosyal Bilgiler öğretimi sırasında öğretmenler bu üç yaklaşımdan birini tercih edebilirler. Ancak son yıllarda eğitimciler, Sosyal Bilgiler öğretiminde bu üç yaklaşımdan da yararlanmaktadırlar. Diğer bir ifadeyle, Sosyal Bilgiler öğretiminde toplumun kültürel mirası, Sosyal Bilimlerle ilgili disiplinlerden yararlanılarak öğrencilere aktarılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca öğrencilerde düşünme ve karar verme becerisi geliştirilmeye çalışılmaktadır.
Bir eğitim ve öğretim programı olarak Sosyal Bilgilerin belli başlı özellikleri şunlardır:
a-Sosyal Bilgiler bir vatandaşlık eğitim programıdır.
b-Bu programın içeriği, -teorik olarak- disiplinler arasıdır; Sosyal Bilimlerden aldığı konulan entegre eder. Bir toplumun tarih ve kültürüne ilişkin temel bilgileri; sosyal ve bireysel konularla ilgili kavram ve temaları kapsar.
c-İçeriğini aldığı Sosyal Bilimlerin yöntemlerini kullanır.
d-Etkili bir Sosyal Bilgiler programı, her zaman, bireyin sosyal problemleri çözebilmesi için gerekli olan düşünme ve karar verme becerilerini geliştirmeyi amaçlar.
Her bilim dalında olduğu gibi Sosyal Bilimlerde de, bireylerin ihtiyaçları ile toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada insanlara gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazandırma konusunda büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu anlamda Sosyal Bilgiler, bu sorumlulukları yerine getirme konusunda disiplinler arası ve çok yönlü bir yaklaşım izleyerek, kişilere bilgi edinme yollarını ve belli becerileri kazandırma amaçlarına öncelik vermektedir.
Sosyal Bilgiler de öğretim olarak ise öğrencinin aktif olabileceği ve yaşamda kullanılabileceği şekilde öğrencinin birden fazla duyu organına da hitap edecek şekilde olmalıdır. Eğitimde görsel ve işitsel araçlar, öğrenmenin kalıcı izli olmasını sağlaması açısından çok önemli görülmektedir. Eğitim ve öğretim etkinliği ne kadar çok duyu organına hitap ederse, öğrenme olayı da o kadar iyi ve kalıcı izli olmakta, unutmada o kadar geç olmaktadır. Eğitim araçları, eğitim ve öğretim etkinliklerinin daha verimli olmasını sağlamak için öğretmen ve yetiştiricilere en büyük yardımcıdır. Öte yandan araçlar ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar, uygun olarak kullanılmadıkları zaman yararlı olamazlar. İlköğretim Sosyal Bilgiler derslerinde öğrenci derse aktif olarak katılmalıdır; çünkü tüm duyu organlarını kullanarak öğrenme ortamına katılan öğrenci daha kolay öğrenebilir ve öğrendiklerini çok daha kolay hatırlayabilirler.
1- Eğitimde Sosyal Bilgilerin Yeri ve Önemi
Sosyal Bilgiler kavramı çok çeşitli tanımlanmak beraber Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan 2004-2005 yılı program çalışmalarında, komisyon tarafından şu şekilde tanımlanmıştır: "Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi Sosyal Bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir."
Bu bağlamda Sosyal Bilgiler dersi, demokratik değerleri benimsemiş vatandaşlar olarak öğrencilerin içinde yaşadığı topluma uyum sağlamalarını ve öğrencilere bu bilgi birikimini hayata geçirebilecek donanımlar kazanmayı amaçlamaktadır.
Sosyal Bilgiler, ilköğretim okullarında sosyal davranış bilgilerine ağırlık veren bir ders veya öğretim programıdır. Sosyal Bilgiler programı, özellikle vatandaşlık eğitimine katkıda bulunacak şekilde tasarlanmışken, eğitim programlarının yapısına bağlı olarak Sosyal Bilgiler dersi, demokratik bir sistem içinde etkin bir vatandaşlık eğitimini bilimsel ve çağdaş bir yaklaşımla gerçekleştirme amacına yönelik olarak hazırlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin ilk ulusal programı 1924 yılında başladığında, ilköğretim bütün bireyler için zorunlu hale getirilmiştir. Program 1926 yılında karma eğitim, öğrenci merkezli yaklaşımlar ve millilik prensiplerine dayalı olarak revizyondan geçirilmiştir. Beşinci Milli Eğitim Şurası (MEŞ) 1948 programından kaynaklanan problemleri tartışmak üzere toplanmıştır. MEŞ'in çalışmaları öğrenci merkezli yaklaşımları, öğrenci sosyal etkinliklerini ve öğretmen otoritesine daha az müdahaleyi desteklemektedir. MEŞ'in kontrolünde yapılan çalışmalar yoluyla ilkokulların ikinci devresine yönelik olarak tarih, coğrafya ve vatandaşlık dersleri Sosyal Bilgiler ismi altında toplanmıştır.
Ülkemizde 1968 programından önce Sosyal Bilgiler öğretim programına giren konuların önemli bir kısmı "tek disiplinli program" desenine göre oluşturulmuş tarih ve coğrafya derslerini kapsar. 1968 ilkokul programı ile bu uygulama kaldırılmış, ilkokul ve ortaokul programlarında disiplinler arası ve çok disiplinli yaklaşımlara göre yapılandırılan Sosyal Bilgiler dersine yer verilmiştir.
1980'li ve 1990'lı yıllardan sonra Sosyal Bilgiler uygulaması ilkokul kademesiyle sınırlandırılmış, ortaokullar ikinci kademesine ait programa tek disiplinli desene uygun Milli Tarih ve Milli Coğrafya dersleri konulmuştur. 1998'de yürürlüğe giren ilköğretim Sosyal Bilgiler ders öğretim programında ise ilk sınıflardaki üniteler, genellikle disiplinler arası desene, diğer kısmı ise çok disiplinli desene uygun olarak hazırlanmıştır. 1998 ilköğretim programının II. kademesine ait birçok ünitesi, çok disiplinli program desenine göre hazırlanmıştır.
Sosyal Bilgiler de bireyin incelenmesi, onun sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşimi ve bu etkileşimin geçmiş, şimdi ve gelecek açısından gözden geçirilmesi ile karşılaşırız. Böylece bu derste öğrenci, normal gelişme sürecinde yaşama yollarını öğrenirken, insanların birbirleriyle olan ilişkileri üzerinde de durur. İnsan-insan ve insan-toplum ilişkileri Sosyal Bilgilerin en çok önem verdiği konulardandır.
Sonuç olarak sosyal bir varlık olarak insanın, sosyal fonksiyonlarını yerine getirmesinde, toplumsal sorunlara çözüm bulmasında, yaşanabilir bir dünyanın meydana getirilmesinde Sosyal Bilgiler dersinin eğitimdeki yeri ve önemi büyüktür.
2- Sosyal Bilgiler Öğretiminin Amaçları
Eğitim kurumlarının en önemli işlevlerinden biri de, öğrenciyi iyi bir vatandaş/birey olarak yetiştirmektir. Eğitim kurumları bu işlevi, öğrencinin toplumsallaşmasını, içinde yaşadığı toplumun kültürünü, tarihini, yaşadığı sosyal ve fiziksel çevreyi, ait olduğu toplumdaki kurum ve kuruluşları tanımasını sağlayarak toplumdaki rollerinin ve statülerinin gerektirdiği davranışları, toplumun kendisine sağladığı imkânları ve bunlardan yararlanma yollarını kazandırarak yerine getirir. İşte, ülkemizde ilköğretim okullarındaki Sosyal Bilgiler dersi yukarıdaki işlevleri sağlamaya yönelik olarak okullarımızda okutulmaktadır.
İlköğretim okullarındaki Sosyal Bilgilerin genel amacı, öğrencilere vatandaşlık görevlerini ve sorumluluklarını öğretmek, toplumda insanların birbirleri ile olan ilişkileri ve tasarruf etme fikrini ve yeteneklerini geliştirmek; demokratik ve çağdaş bir toplum için etkin vatandaşlar/bireyler yetiştirmektir. Sosyal Bilgiler öğretimi ile bireyin demokratik tutum ve değerlere sahip, evrensel bilgi ve becerilere/davranış modellerine sahip, yurttaşlık bilinciyle hareket eden, yasalara saygılı, problem çözme ve karar alma becerileriyle donanmış, üretken ve katılımcı olması hedeflenmektedir.
Ülkemizde şimdiye kadar uygulana gelen Sosyal Bilgiler öğretim programları, ilerlemecilik akımının etkisi ile hazırlanmıştır. Nitekim Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1998 tarihli ilköğretim Sosyal Bilgiler öğretim programı, eğitim öğretim yolu ile:
a) Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihsel, kültürel, siyasal…; dünü, bugünü ve yarını ile ilgili değerlere karşı olumlu tutum geliştirmiş ve bu bağlamda dil, tarih, kültür ve yurt bilincine sahip,
b) Demokrasi ve insan hakları konularında duyarlı/bilinçli,
c) Yurttaşlık görev, sorumluluk ve haklarını bilen,
d) Bilgi, beceri ve iyi ahlak sahibi,
e) Doğru ve mantıklı kararlar alabilen ve sosyal sorunlara çözüm getirebilen vatandaşlar yetiştirmeyi öngörmektedir.
Burada sözü edilen, karar verme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi ilerlemecilik akımına uygun bir programda bulunması gereken temel araçlar arasındadır.
Türkiye'de Sosyal Bilgiler öğretim programları, felsefi temeller bakımından AB'deki programlardan pek farklı olmamakla birlikte iki ülkedeki öğretim yaşantıları arasında büyük farklar olagelmiştir. Bunun nedenlerinden biri, Türkiye'deki programlarda içeriğin Sosyal Bilgiler öğretimi içeriği ile hiçbir şekilde bağdaşmayacak bir biçimde gereksiz bir bilgi yığınını öğrencilere aktarmayı dayatmasıdır. Öte yandan sınıfların kalabalık oluşu gerekli araç ve gereçlerin bulunmayışı gibi nedenlerde Türkiye'deki Sosyal Bilgiler öğretimini olumsuz yönde etkileyen faktörler arasındadır.
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın 02.04.1998 tarihli ve 62 sayılı kararı ile kabul edilen Sosyal Bilgiler dersinin genel amaçları şunlardır:
Genel Amaçlar:
Öğrenciler bu derste:
a)Vatandaşlık görevleri ve sorumlulukları yönünden:
1) Ailesine, milletine, vatanına, Atatürk inkılâp ve ilkelerine bağlı, çalışkan, araştırıcı, özverili, erdemli, girişimci, iyi insan ve iyi vatandaş olarak yetişirler.
2) Türk milletinin dünya tarihindeki önemini, milletler ailesi içindeki onurlu geçmişini ve yerini, insanlığa yaptığı hizmetleri kavrayarak büyük bir milletin evlatları olduklarını anlar, milletin geleceğine olan güvenlerini artırır ve Türk milletinin ülküsünü gerçekleştirmek için her fedakârlığı göze alabilecek bir karakter kazanırlar.
3) Türkiye Cumhuriyeti'nin insan haklarına dayanan ulusal, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu bilir, cumhuriyet rejiminin özelliklerini ve önemini kavrarlar.
4) Topluluk halinde yaşamanın bir zaruret olduğunu, millet kavramını ve Türk Milletinin karakterini kavrar; Türk Milletine, Türk bayrağına, Türk askerine ve ordusuna sevgi, saygı ve güven duygularını kuvvetlendirirler.
5) Türk milletinin zekâ ve kabiliyetini, çalışkanlığını, ilim ve sanatseverliğini, estetik zevkini, insanlık duygusunun yüceliğini benimseyerek bu üstün özellikleri davranış haline getirirler.
6) Millet ve yurt işlerini her şeyin üstünde tutarak milleti ve yurdu için canla başla hizmet etmeyi alışkanlık ve ilke haline getirirler.
7) Tarihte milletimize ve insanlığa hizmet etmiş olan Türk büyüklerini tanır; tarihi olaylara yön veren kişilerin yerinde ve zamanında gösterdikleri ileri görüşlülük, yüksek kavrayış, cesaret, fedakârlık ve kahramanlıkların tarihin akışını nasıl etkilediğini kavrarlar.
8) Toplumu yönlendiren Mustafa Kemal Atatürk ve diğer Türk büyüklerinin sadece ulusal değil, evrensel yönleri de kavrayarak ve takdir ederek; milletimize de düşen insanlık görevleri bulunduğunu görür, insanlığa sevgi, saygı ve hizmet verme bilincine varırlar.
9) Türk inkılâbının anlamını, farklı yönlerden önemini, Türkiye'nin refah ve mutluluğuna yaptığı katkıyı ve ülkenin geleceğine yapacağı etkiyi kavrar; Türk inkılâbının değerlerine bağlı ve bunları her zaman korumaya hazır, fedakâr birer Türk evladı olarak yetiştirirler.
10) Bugünkü uygarlığı n uzun bir geçmişinin eseri olduğunu kavrar, bu uygarlıkta Türk milletinin hizmetini ve payını anlayarak Atatürk'ün direktifleri uyarınca "milli kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma" yolunda her fedakârlığını göze alabilme bilincini kazanırlar.
11) Bugünü daha iyi değerlendirebilmeleri için geçmiş çağlardaki sosyal, ekonomik ve siyasi olayların neden ve sonuçlarını günümüzle kıyaslama yaparak düşünme, araştırma ve akıl yürütme yeteneğini geliştirirler.
12) Her yerde görev ve sorumluluk alabilecek hale gelir, aile bütünlüğüne bağlılık kazanır, ailenin refah ve mutluluğu için sorumluluk ve görev duygularını geliştirirler.
13) Kanun kavramını benimser, kanunlara ve otoritesine uyma duygusunu ve alışkanlığını kazanırlar.
14) Çevresindeki eski, yeni sanat ve kültür eserlerini, müze ve anıtlar gibi ulusal değerlerimizi tanır; onları korumak gerektiğini öğrenirler.
b) Toplumda insanların birbirleri ile olan ilişkileri yönünden:
1) İnsanların birbirine muhtaç olduklarını anlar; grup faaliyetlerine katılmanın, başkalarına yardım etmenin önemini takdir eder ve bunu uygulayabilir hale gelirler.
2) İnsanların karşılıklı hak ve sorumluluklar taşıdıklarını ve birbirlerinin görüş ve inanışlarını saygı ve hoşgörü ile karşılamaları gerektiğini benimserler.
3) Beraber çalışma, sorumluluk alma, yardımlaşma ve karar verme kurallarını uygulamayı öğrenirler.
4) Bütün çalışmalarını demokratik yaşayış kurallarına göre düzenlenmeyi öğrenirler.
5) Aile, okul ve toplum hayatının dayandığı temel ilkeleri ve topluluk halinde yaşamanın zorunluluğunu kavrarlar.
6) Trafik kurallarına uymayı alışkanlık haline getirirler.
c) Çevreyi, yurdu ve dünyayı tanıma yetenekleri yönünden:
1) Yurdumuzun, dünya üzerindeki yerinin önemini kavrar, ülkemizin kalkınmasında severek sorumluluk alma duygularını geliştirirler.
2) Türkiye'nin yakın ve uzak komşu ülkeler ve diğer dünya ülkeleriyle olan ilişkileri hakkında genel bilgi kazanırlar.
3) Türklerin yaşadığı diğer ülke ve bölgelerin coğrafi özelliklerini öğrenirler, Türklerin geniş bir alanda yaşayan büyük bir millet olduğunu kavrarlar.
4) İnsanların birbirleriyle ve çevreleriyle karşılıklı etkilerini, insan topluluklarının yaşama şekillerini ve geçinme yollarını inceler, yurdu ekonomik kalkınmasında (rol alacak) bilgili ve etkili birer vatandaş olarak yetişirler.
5) Plan, kroki, harita ve grafik bilgileri kazanarak onlardan yararlanabilir hale gelirler.
6) Çevreyi korumanın günümüz ve gelecek yıllar için önemini kavrarlar.
7) Yaşanabilir bir çevrenin temel insan hakkı olduğunu kavrarlar.
ç) Ekonomik yaşama fikrini ve yeteneklerini geliştirmek yönünden:
1) Yakın çevrenin ekonomik değerleri ile ulusal kaynaklarımızı tanır ve bunları korumanın bir ödev olduğunu kavrarlar.
2) Kendi eşyasını, okulunu, okul eşya ve araçlarını dikkatli kullanma ve koruma alışkanlığını kazanırlar.
3) Tutumlu olma ve planlı çalışma alışkanlığını elde ederler.
4) Üretim, tüketim ve dağıtımla ilgili temel bilgileri öğrenirler.
5) İnsan topluluklarının yaşama şekillerini ve geçinme yollarını inceler ve bunlar arasındaki ekonomik ilişkileri öğrenirler.
6) Turizmin anlamını, özellikle yurdumuz için önemini kavrarlar.
7) Nüfus artış hızının eğitime ve ekonomiye olan etkisini kavrarlar.
Sosyal Bilgiler Programlarında yapılan son değişiklikler sonucunda genel amaçlar şu şekilde sıralanmıştır:
1- Özgür bir birey olarak fiziksel, duygusal özelliklerinin; ilgi, istek ve yeteneklerinin farkına varır.
2-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, vatanını ve milletini seven, haklarını bilen
ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, ulusal bilince sahip bir vatandaş olarak
yetişir.
3-Atatürk İlke ve İnkılâplarının, Türkiye Cumhuriyetinin sosyal, kültürel ve
ekonomik kalkınmasındaki yerini kavrar; lâik, demokratik, ulusal ve çağdaş değerleri
yaşatmaya istekli olur.
4- Hukuk kurallarının herkes için bağlayıcı olduğunu, tüm kişi ve kuruluşların yasalar önünde eşit olduğunu gerekçeleriyle bilir.
5- Türk kültürünü ve tarihini oluşturan temel öğe ve süreçleri kavrayarak, millî bilincin oluşmasını sağlayan kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi gerektiğini kabul eder.
6- Yaşadığı çevrenin ve dünyanın coğrafî özelliklerini tanıyarak, insanlar ile doğal çevre arasındaki etkileşimi açıklar.
7- Bilgiyi uygun ve çeşitli biçimlerde (harita, grafik, tablo, küre, diyagram, zaman şeridi vb.) kullanır, düzenler ve geliştirir.
8- Ekonominin temel kavramlarını anlayarak, kalkınmada ve uluslararası ekonomik ilişkilerde ulusal ekonominin yerini kavrar.
9- Meslekleri tanır, çalışmanın toplumsal yaşamdaki önemine ve her mesleğin gerekli olduğuna inanır.
10- Farklı dönem ve mekânlara ait tarihsel kanıtları sorgulayarak insanlar, nesneler, olaylar ve olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirler, değişim ve sürekliliği algılar.
11- Bilim ve teknolojinin gelişim sürecini ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini kavrayarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanır.
12- Bilimsel düşünmeyi temel alarak bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretmede bilimsel ahlâkı gözetir.
13- Birey, toplum ve devlet arasındaki ilişkileri açıklarken, Sosyal Bilimlerin temel kavramlarından yararlanır.
14- Katılımın önemine inanır, kişisel ve toplumsal sorunların çözümü için kendine özgü görüşler ileri sürer.
15- İnsan hakları, ulusal egemenlik, demokrasi, lâiklik, cumhuriyet kavramlarının tarihsel süreçleri ve günümüz Türkiyesi üzerindeki etkilerini kavrayarak yaşamını demokratik kurallara göre düzenler.
16-Farklı dönem ve mekânlardaki toplumlararası siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etkileşimi analiz eder.
17- İnsanlığın bir parçası olduğu bilincini taşıyarak, ülkesini ve dünyayı ilgilendiren konulara duyarlılık gösterir.
Öğretmenler, Sosyal Bilgiler dersinin etkin yurttaş/birey yetiştirmeyi hedefleyen evrensel amaçlarını gerçekleştirirken, ulusal amaçları ihmal etmemelidir. Bugün dünya, her alanda olduğu gibi, kültürde de hızlı bir küreselleşme olgusu yaşamaktadır. Küreselleşme, gelişen iletişim ve bilgi teknolojisinin de etkisiyle, her ülkede, toplumsal kavram ve değerleri hızla değiştirmekte veya yeni bir kalıba dökmektedir. Bu süreçte, karşı karşıya kalınabilecek en önemli tehlike, güçlü (kendisini empoze edebilen) kültürün, zayıf (etkilenmeye açık) kültürü yok etmeye başlamasıdır. Bu noktada Sosyal Bilgiler eğitimine önemli bir görev düşmektedir. Çünkü bu alan, milli kültürlerin yaşatılması ve geliştirilmesi kapsamında, çok önemli bir işleve sahip olabilecek niteliktedir.
Yine Sosyal Bilgiler öğretiminin amaçları, köklü geleneğimiz ve eğitim sistemimizin dayandığı yasal temeller ve ilkeler doğrultusunda belirlenmiştir. Milli Eğitim Kanunu, ilköğretim basamağındaki Sosyal Bilgiler dersinin amaçlarıyla, değişen toplumda insanın gelişimi ve yurttaşlık eğitimi gibi temel hususların açılarak ele alındığı ve vurgulandığı görülmektedir.
Bu temel hususları şöyle sıralayabiliriz:
-Kişilik gelişimi,
-İnsanların birbiriyle ilişkileri,
-Ekonomik verimlilik,
-Yurttaşlık görevleri ve sorumlulukları,
-Değişim ve modern yaşama uyum sağlama,
-Dünyayı, yurdu ve çevreyi tanımak için bilgi birikiminden yararlanma.
Yukarıda yer alan hususlar incelendiğinde, Sosyal Bilgiler dersinin öğrenciyi toplumsal yaşama hazırlamayı amaçladığı ve Soysal Bilgiler alanındaki hemen hemen tüm disiplinler ile ilişkili olduğu kolayca görülmektedir.
3- Sosyal Bilgiler Öğretiminin Hedef ve İlkeleri
Eğitim fakülteleri Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Programlarında yer alan Sosyal Bilgiler derslerinin amacı, öğretmen adaylarının:
1-Etkin vatandaş yetiştirme yolunda milli bilgilere, kültür ve ideallere sahip,
2-Milli bütünlüğe ve bağımsızlığa, demokratik ve her alanda gelişmiş bir toplum geliştirme bilincine erişmiş,
3-Türkiye Cumhuriyetinin ve Anayasasının temel ilkelerini, reform ve ideallerini benimsemiş,
4-Türk toplumunun ahlakî ve kültür değerlerini geliştirme ve yaşatmaya inanmış,
5-Zaman ve mekân içinde insanların grup kimliği, ekonomik, sosyal ve yönetim ilişkilerini geliştirdiklerini anlamış,
6-Bilimsel düşünme, karar verme ve problem çözme tekniklerini kullanabilen,
7-Çağdaş demokrasi ve insan haklarının öngördüğü vatandaşlık ideal ve deneyimlerini kazanmış,
8-İlköğretim Sosyal Bilgiler programının konularını, amaçlarını ve çağdaş öğretim yöntemlerini bilip kullanabilen,
9-Eğitim teknolojisi ve materyallerinden faydalanmayı önemseyen,
10-Sosyal Bilgiler öğretimi yönünden gerekli teknik, etkinlik ve stratejileri bilip uygulamaya koyabilen,
11-Güncel sosyal konular ve problemlerle başa çıkabilen,
12-Sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerde başarılı,
13-Öğrencilerin sosyal yönden gelişme ve büyümelerindeki bireysel farklılıkları göz önünde tutabilen,
14-Sınıf yönetimi ve disiplin sağlamada becerikli,
15-Hukuk ve toplum kurallarına saygılı,
16-İnsanların ve milletlerin birbirine bağlı ve birlikte yaşama zorunda olduklarını kavramış,
17-Bilim, teknoloji ve endüstrinin toplum gelişimi üzerinde etkilerini bilen,
18-Çevreyi, milli kültür eserlerini ve doğayı koruyup geliştirmeye gönüllü,
19-Komşu ve başka ülkelerin tarih, coğrafya ve kültürlerinin ülkemizle ilişkilerini bilen,
20-Genel hatlarıyla dünya tarihi ve uygarlıkları ile bunların bugünkü yaşayışımıza etkilerini anlayan,
21-Sosyal Bilimler metodolojisini anlama ve kullanmaya yatkın,
22-Programda öngörülen öğretmenlik yeterlik yetkilerine sahip ve
23-Okul uygulamaları ve öğretim stratejisinde güven geliştirmiş birer meslek üyesi ve eğitimci olarak yetişmelerini sağlamaktır.
4- Sosyal Bilgiler Öğretim Yöntemleri Dersinin Amaçları
Çağdaş öğretim ünitelerinin kapsamına uygun olarak ilköğretim Sosyal Bilgiler öğretim yöntemleri dersinin genel amaçları şunlardır:
1- İlköğretim çağındaki öğrencileri etkin birer vatandaş olabilmeleri amacıyla eğitmenin önemini kavratma,
2- Sosyal Bilgiler eğitimi yönünden ilköğretim çağındaki çocuk ve gençlerin büyüme ve gelişimine dayalı, vatandaşlık eğitimine temel olan ilköğretim programının (1-8 sınıflar) yapısını, amaçlarını ve ilköğretim ilkelerini tanıtıp benimsetme,
3-Etkin öğretim uygulamaları yoluyla ilköğretim öğrencilerinin öğrenme ve hatırlanmasına en iyi şekilde nasıl yardımcı olunabileceğini öğretme,
4- Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimlerin öğretiminde kullanılan metot, etkinlik ve stratejilerin neler olduklarını bilme,
5- Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimler öğretiminde kullanılan metot, etkinlik ve stratejilerini nasıl uygulayacaklarını gösterme,
6- Sosyal Bilgiler ve Sosyal Bilimler derslerinde kullanılan öğrenim-öğretim araç ve gereçlerinin neler olduklarını, nasıl yapılıp kullanıldıklarını öğrenme,
7- Özellikle ilköğretim çağındaki öğrencilerin büyüme ve gelişmeleri yönünden, duyuşsal, bilişsel ve psikomotor (devinişsel) olmak üzere üç davranış sınıflandırması ile ilişkilerini ve öğrenci gelişim düzeylerine göre hedeflerin mahiyetini ve neler olduklarını anlama ve kullanma,
8- Sosyal Bilgiler eğitimi ile ilgili derslere ait hedef ve hedef davranışları yazabilme,
9- Öğretmen ve öğrencilerin öğretim-öğrenme etkinliklerine ve öğrenme konularına ilişkin olarak nitelikli sorular sorma becerisini geliştirme,
10- Sosyal Bilgilere ait kavram ve genellemeler ve bunlara dayalı öğretim program ve planları yapıp uygulama,
11- Çağdaş bir öğretim yöntemi yaklaşımı olarak problem çözme (bilimsel davranış) yöntemini anlama ve uygulayabilme,
12- Öğrenme ve öğretmede üç taksonomik alan davranışlarını değerlendirme becerisini kazanma,
13- Sosyal Bilgiler program ve amaçlarına uygun yıllık, ünite ve günlük ders planları yapıp uygulayabilmedir.
5- Sosyal Bilgiler Öğretiminde Sosyo-Ekonomik Faktörler
Eğitim, çocukların geleceğini doğrudan etkileyen bir olgu olduğundan dolayı pek çok alanlar eğitimle ilgilenmektedir. Bunlar; siyaset, ekonomi, din, hukuk, aile vb faktörlerdir.
Aile, çocuğun ilk sosyalleşme yeridir, dolayısıyla eğitim ortamının en belirgin ve başlangıç örneğidir. Aile, çocuğun bedensel, fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil gelişiminde olduğu kadar okul başarısında da yeri ve rolü büyüktür; dolayısıyla ailenin sosyo-ekonomik yapısı çocuğun eğitim ve öğretiminde önemli ölçüde yer tutmaktadır.
Aile, çocuğa özellikle ailenin dolayısıyla içinde yaşadığı toplumun değerleri, tutumları ve ait olduğu kültürün özelliklerini öğretir.
Aile, çocuklar üzerinde değer yargıları üreterek onları denetler ve toplumun aileye biçtiği misyon toplumsal değerlerin içselleştirilmesinde aktif rol oynamasıdır. Böylelikle aileler, Sosyal Bilgiler öğretiminde, özellikle Sosyal Bilgiler dersinin bir parçasını oluşturan vatandaşlık dersinin verilmesinde etkilidir.
Bilim ve teknolojideki değişmeler insan yaşamını ve insanın yetiştirilmesi süreci olan eğitimi etkilemektedir. Bu değişmeler sosyo-ekonomik faktörleri de yakından ilgilendirmektedir. Bu bağlamda Sosyal Bilgiler dersi, günlük yaşamı olduğu kadar "sosyo-ekonomik" faktörleri de kapsayan ve konularını çevreden ve toplumdan alan bir derstir.
Toplumun bir öğesini oluşturan ailenin ve dolayısıyla toplumun sosyo-ekonomik yapısının, Sosyal Bilgiler öğretiminde rolü büyüktür. Öğrencilerde nitelikli bilgi ve becerilerin olmasını amaçladığından dolayı, çocukların derslerine dolayısıyla da Sosyal Bilgiler dersine olan tutumlarını etkilemektedir. Bu nedenle aileler, çocuklarının iyi bir eğitim öğretim görmeleri ve iyi bir vatandaş olarak yetişmeleri için sosyo-ekonomik imkânları ölçüsünde şunları yapabilirler:
1- Aileler, Sosyal Bilgiler dersinde kullanılmak üzere Sosyal Bilgiler içerikli kitap, dergi, gazete, ansiklopedi, CD, VCD gibi ders araç ve gereçlerini çocukları için sağlayabilirler.
2- Aileler, sosyo-ekonomik imkânları ölçüsünde çocuklarına bilgisayar ve internet sağlayabilirler.
3- Kendi bilgi ve deneyimlerini, çocuklarına aktararak onların sosyal bilgi ve becerilerine etki ederler.
4- Sosyal Bilgiler dersi öğretmeni ile görüşerek çocuklarının öğretimindeki eksikliklerinin giderilmesinde etkili olurlar.
5- Aileler, sosyo-ekonomik imkânları ölçüsünde çocuğa ait çalışma ortamı hazırlayabilirler.
6- Öğrencileri sinema, gezi, konferans, seminer, panel, sempozyum gibi çeşitli etkinliklere götürerek onların sosyal yönden gelişmelerine etkili olabilirler.
7- Çocuklarının okul içinde ve dışında gerçekleştireceği sosyal aktiviteleri (bilgi yarışmasına katılma, eğitsel amaçlı tiyatro, skeç, piyes gibi etkinliklerde rol alma) destekleyerek ve teşvik ederek öğrenmelerine katkıda bulunurlar.
8- Öğretmeni tarafından verilen ev ödevi, performans ödevi, proje gibi ürün dosyalarının yapılmasında katkıda bulunabilirler.
Sonuç itibariyle şunları söylemek gerekirse; Sosyal Bilimler, insan tarafından üretilen ve gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlanabilir. Sosyal Bilgiler ise, Sosyal Bilimlere ait disiplinlerden seçilen çok yönlü ve çok amaçlı bir eğitim programıdır. Hızla değişen ve gelişen dünyamızda, sosyal ve insanî sorunlara çözüm bulmada Sosyal Bilgiler dersinin önemi çok daha iyi anlaşılmış; öğrencinin iyi bir yurttaş olması, görev ve sorumluluklarını bilmesi ve yerine getirmesinde Sosyal Bilgilerin önemi giderek artmaktadır.
* Bilim Uzmanı, Araştırmacı-Yazar
BİBLİYOGRAFYA
- BAŞARAN, İbrahim Ethem(1999), Eğitime Giriş, Umut Yay., Ankara.
- BİLEN,Mürüvvet (1999), Plandan Uygulamaya Öğretim, Anı Yay., Ankara.
- BİNBAŞIOĞLU,Cavit (1987), Eğitim Psikolojisi, Binbaşıoğlu Yay., Ankara.
- BÜYÜKKARAGÖZ, Savaş- ÇİVİ, Cuma (1999), Genel Öğretim Metotları, Beta Yay., 10. Basım, İstanbul.
- DEMİREL, Özcan (1999) Öğretme Sanatı, Pegem A Yay., Ankara.
-DEMİRTAŞ, Abdullah-BART, James (1997), İlköğretim Sosyal Bilgiler Öğretimi, YÖK ve Dünya Bankası Yay., Ankara.
-DİLEK, Dursun (2002), Tarih Derslerinde Öğrenme ve Düşünce Gelişimi, Pegem A Yay., Ankara.
- DOĞAN, Tahsin (2003), Öğretmenlere ve Eğitim Yöneticilerine Rehber, Seçkin Yay., Ankara.
- DÖNMEZ, Cengiz (2003), "Sosyal Bilimler ve Sosyal Bilgiler", Sosyal Bilgiler Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, Gündüz Yay., Ankara.
- ERDEN, Münire (1997), Sosyal Bilgiler Öğretimi, Alkım Yay., İstanbul.
- ERTÜRK, Selahattin (1997), Eğitimde Program Geliştirme, Başarı Yay., Ankara.
- GÖKKAYA, Kürşat (2003), "Sosyal Bilgilere Giriş", Sosyal Bilgiler Konu Alanı Ders Kitabı İnceleme Kılavuzu, (ed. C. Şahin), Gündüz Yay., Ankara.
-GÜNGÖRDÜ, Ersin (2002), İlköğretimde Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Nobel Yay., Ankara.
-HIZAL, Alişan (1992), "İlköğretim Uygulamalarında Eğitim Teknolojisinden Yararlanma Olanakları", Türkiye'de İlköğretim Sempozyumu Bildirileri, Hacettepe Üniversitesi Yay., Ankara.
-KISAKÜREK, Mehmet Ali- PAYKOÇ, Fersun (1987), Sosyal Bilgiler Öğretimi, Anadolu Üniv. Açıköğretim Fak. Yay., Eskişehir.
- KOMİSYON (1997), İlköğretimde Sosyal Bilgiler Öğretimi, YÖK Yay., Ankara.
-KOMİSYON (2005), İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi ve Öğretim Kılavuzu (4-5. Sınıflar), MEB. Yay., Ankara.
-KOMİSYON (2006), İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi 6. Sınıf Öğretim Programı ve Kılavuzu, MEB. Yay., Ankara.
-ÖZTÜRK, Cemil-OTLUOĞLU, Rahmi (2002), Sosyal Bilgiler Öğretiminde Edebi Ürünler ve Yazılı Materyaller, Pegem A Yay., Ankara.
-ÖZTÜRK, Cemil–;DİLEK, Dursun (2003), Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretimi, Pegem A Yay., Ankara.
-SÖNMEZ, Veysel (1999), Sosyal Bilgiler Öğretimi ve Öğretmen Kılavuzu, MEB. Yay., Ankara.
- TURAN, İlhan (2008), "Sosyal Bilgiler Öğretiminde Ailenin Rolü", 3. Sosyal Bilimler Kongresi (18-20 Haziran 2007), MEB Yay., Ankara.
Tarih: 2016-03-02 01:55:42 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx